İşte gerçekten bütün mesele tam da bu. Nft dünyasına bir sanatçı olarak giriş biletine sahip olmanin yolu buradan geçiyor ve bu dijital dünyada bir sanatçı olarak: MINT´LEDiĞiN KADAR VARSIN!
Geçen yaz, ne zaman bir masada otursak, konu hemen Nft´ye geliyordu. Sanatçısından koleksiyoncusuna, öğretmeninden politikacısına, herkes ama herkeste bir Nft merakı/ sevgisi olusmustu. Ben hala kafamda bitcoinin ne anlama geldiğini çözmeye çalışırken, bir anda etrafimda ki hemen hemen herkes;
- Neden işlerini Nft’ye koymuyorsun?
- Nft yeni dünya, sen ne zaman katılacaksın?
- Bence senin işlerin tam Nft´lik…
- Benim kız arkadaşımda Nft´de artık…
Şeklindeki “iyi niyetli” toplum baskısı sonucunda kendimi google´da “Nft nedir” diye arastirma yaparken buldum. Günün sonunda kafamdaki bir soru bin soruya dönüşmüştü ve bu yeni dünyada yer almak, derinliğinden emin olmadığım bir dereyi geçmek gibiydi. Beni asıl rahatsız eden soru: derenin derinliği mi, yoksa karşıda beni bekleyenin ne olduğu muydu?
O sırada Arago‘nun kurucularından bir Fransız arkadaşımın, politik kariyerini bırakıp Nft´ye yonelmesi ve “Ümit! Nft yeni dünya. Kesinlikle denemelisin!” demesi…
Eski bir arkadaşımın Foundation´da paylaştığı animasyonlardan elde ettiği gelirin ardından aynı gün Boğaziçi Üniversitesi’ndeki işinden istifa ederek evde animasyon yapmayı tercih ederek “valla kafam çok rahat. 6 aylık maaşımdan fazlasını bir Nft satarak kazandım!” demesi…
Berlin’e resim eğitimi almak için giden ve yıllarca geleneksel sanatı savunan arkadaşım bir anda OpenSea’de eserlerini sergilemeye / satmaya başlayınca, “Klasik sanatı hala savunuyorum ama şimdi kiramı Nft sayesinde ödüyorum! demesi…
Ya da Hindistan’da yaşayan ve dijital çizimler yapan genç bir sanatçının Twitter’da satın aldığı son model iPhone’un fotoğrafını paylaşmasının ardından, “Kim demiş sanattan para kazanamazsın!” demesi…
Örnekler sayısız olmakla birlikte, Nft dünyasının sanatçılara ekonomik bir rahatlama getirdiği ve sanatçı-koleksiyoner-yatırımcı arasındaki mesafeyi azalttığı bir gerçekti. Bana gelince, ne zaman yeni bir deneyim duysam/okusam, Nft’e karşı buzları eritiyordum. Ama deli cesaretiyle bu platforma dalmak yerine, Türkiye’deki bir fotoğrafçı arkadaşımı aradım ve uzun bir süre Nft hakkında konuştuktan sonra, son söylediği cümleyi kala hatırlıyorum. “Nft platformlarında sanat yapmayı düşünme! Sadece para kazanmaya odaklan!” Bu kısıtlı bakış açısı, dere boyunca karşılaşacaklarımı biraz tahmin etmemde bana yardımcı oldu
Önümde iki seçenek vardi : Ya dinazor kafasındaki sanatçılar gibi dereden korkup, derenin kenarında oturup dijital dünyaya yabancılaşacaktım ya da dereden karşıya geçmeyi istiyorsam yüzmeyi de göze almam gerekecekti…
Ben seçimimi yüzmekten yana kullandım. Örnegin New York merkezli “We Are Social” ve sosyal medya yönetim şirketi “Hootsuite’in” raporuna göre, 16 ila 64 yaş arasındaki internet kullanıcıları, günde ortalama 6 saat 58 dakikalarını internette geçiriyor. Bu süre 2020 yılında 147 dakikaydı. İnternetin hayatımızda hızlıca büyük bir yer kaplamaya basladığı yeni yaşam şekline geçiş döneminde, bir sanatçı olarak bu dönüşüme yabancı olmak istemedim. Yıllar önce selfie ile hayatımıza giren “I was there” akımının, Nft aracılığı ile “I have it”e dönüştüğüne inanıyorum. Ve bu akım özellikle genç nesile sahip oldukları Nft´ler aracılığıyla yeni sosyalleşme yolları açıyor.
Nft ile ilgili ne zaman bir diyalog içerisine girsem Instagram´ın ilk yıllarındaki konuşmaları hatırlıyorum. O zamanlar Instagram’ı küçümseyen /ön yargıda olan fakat şimdi instagramı hem kendi reklam alanı, hem para kazanma kaynağı hem de sanat izleyicileriyle buluşmak adına aktif bir şekilde kullanan bütün fotoğrafçıların/ ressamların ve diğer farklı disiplinlerdeki sanatçıların da gelecekte, bu dönüşümü / değişimi kabul edip, kendi Nft hesaplarına sahip olacağına inanıyorum. Çünkü Nft dünyası çok hızlı ve altyapısı sağlam bir şekilde günden güne büyüyor ve gelecekte, hayatımızdaki Facebook / Instagram vb. mecralardan birisi olacak.
Ümit Sural
2022 Barselona
