Art Basel Miami´de Kadın Sesleri

Ümit Sural bu ayki yazısında Art Basel Miami’yi ele alıyor. Art Basel’deki Web3, Nft, yapay zekâ gibi yenilikçi girişimlerin karşılığını değerlendiriyor.

Evet sonunda herkes birer yapay zekâ yaratıcısı oldu. Olanlar olmayanlara da haber versin. Teşekkürler Instagram…

Durum bu kadar basit mi, yoksa insanlık olarak bir dönüşümün tam ortasındayız da hayatımızdaki en kolay normalleştirme aracı olan “Instagram” aracılığıyla, yapay zekâya sempati mi beslemeye başladık. Tabii ki bu sempati büyük önyargı duyulan Nft dünyası için, yaşamın içinde daha büyük bir yer edinebilmek için çok büyük bir fırsat. Değiştirilemez jetonlar yani NFT’ler dijital sanatta büyük dalgalar yaratırken, bu durumun güzel sanatlar için de bir dönüşüm süreci onduğundan daha önce bahsetmiştim. Bunun en son örneğini, bütün artistlerin yer almak için can attığı Art Basel Miami´de bu sene gördük:

Şimdi 20. yılında olan Art Basel Miami, ana gösterinin perde arkasında olanlardan daha az önemli olduğu bir dönüm noktası etkinliği haline geldi. Sokak sanatı son yıllarda büyük bir rağbet görürken, Art Basel Miami´de durum biraz farklıydı. Her zaman için sanat ve gösteri dünyasının ünlüleri, festivalin gözdesi Ana sergi ve After Parti’lerinde kaynaşıp, şehrin başka yerlerine giderler. Tecrübeli sanat koleksiyonerleri ise Miami’nin en iyi sokak sanatıyla tanınan canlı Wynwood mahallesini nadiren ziyaret eder.

Bu sene itibariyle Wynwood ve çevresi artık Art Basel ile eşzamanlı olarak yürütülen, kaotik ve delicesine popüler bir etkinlik haftasıolan Tech Basel’e ev sahipliği yaptı.

Miami’deki Tech Basel, teknoloji severleri, dijital sanatçıları ve en çılgın rüyalarınızda asla hayal bile edemeyeceğimiz değişik oyun, sanat, film karakterlerini bir araya getirdi. Web3 Zirvesi gibi büyük ölçekli konferanslar, en büyük kripto şirketleri tarafından düzenlenen büyük partilerle aynı zamana denk geldi.

Tech Basel, South Beach Kongre Merkezi’nde sergilenen dünyanın önde gelen 250 galerisinin yanı sıra daha kışkırtıcı ve daha az tanınan sanatçıları Wynwood’a getirdi. Trendleri belirlemeseler bile, kesinlikle dünyanın nabzını tuttukları bir gerçekti.

Nft dünyasındaki apolitik işlerin yanı sıra özellikle pandemi sonrası 2022 yılında da ataerkil ve devlet baskısının tartışmasız her yerde hissedildiği bir süreçte, Tech Basel´de artistlerden gelen eleştirel işlere de yer verildi.

Öncü bir feminist sanatçı olan Judy Chicago, Web3’teki en büyük toplumsal cinsiyet hakları topluluğu olmayı hedeflediği yeni projesini “What If Women Rüled the World” adlı projesini bu yıl İCA Miami’de sundu. Chicago´nun bu projede iş birliği yaptığı diğer artist Vladimir Putin’e yönelik bir halka açık gösteriye katılmaktan dört yıl hapis yatmış olan Rus punk grubu Pussy Riot’un lideri Nadya Tolokonnikova idi. Proje, feminist değerleri paylaşan herkesi Chicago’nun düşündürücü sorularına yanıt olarak mesaj göndermeye davet ederken, yanıtlar, ataerkilliğe ve mevcut dünya düzenine meydan okuyan yeni bir Web3 topluluğunun temeli olacak. 

Diğer bir tarafta; Seattle teknoloji endüstrisinde bir geçmişe sahip olan, popüler medya eserlerini taklit ederek sanat eserlerini yaratmak için daha geleneksel heykelsi malzemelerin yanı sıra 3D baskı ve UV reçine kullan, olan Hypnotiq takma adlı İranlı bir sanatçı, kodsuz bir NFT yönetim platformu olan Creators Console ile iş birliği içinde Wynwood’da yeni projesi “Women Unite´yi sergiledi. Ülkenin kadınlar için katı kıyafet kurallarını ihlal ettiği iddiasıyla polis nezaretindeyken ölen 22 yasındaki İranlı Mahsa Amini’den ilham alan Hypnotiq’in yedi benzersiz fiziksel NFT’si, kadın haklarına ve özgürlüğüne adanmış neon lekeli heykellere sahipti. Ve ilginçtir ki; bu projesi neredeyse Hypnotiq´in hayatına mal oluyordu.

Bu yıl Art Basel topluluğu, tüm seslerin duyulması, herkesin temsil edildiğini hissetmesini sağlamak ve Miami’deki her panelde, sahnede ve etkinlikte bir kadının bulunmasını sağlamak için her zamankinden daha güçlü bir şekilde bir araya geldi. Bağımsız sanatçıların yanı sıra şu anda Web3 dünyasında ses getiren “Ladies of BAYC Not A + 1, WİNK, Noire Fongibles Women Retreat, Unstoppable Women of Web3” gibi birçok kadın grubu, Art Basel Miami´de var olduklarını bir kere daha hatırlattılar.

Ne mutludur ki bu olaylar sayesinde, her geçen gün daha fazla kadının web3 alanına girdiğini ve kadınların yenilikler yaratarak, gelişen teknolojiyle mümkün olanın sınırlarını zorlayarak iz bıraktıklarını görebiliyoruz. Ve artan kadın teknoloji gruplarının sayısı da kadınların kolektif bir şekilde üretebildiğini ve diğer kadınların yeni çözümler inşa etme ve geliştirme arayışlarında onlara katılması için güvenli ve destekleyici bir ortam yaratmak için çalıştıklarını bize gösteriyor.

Bütün sistemlerde olduğu gibi, Web3 dünyasında da kadınların varlığının önemi göz ardı edilmemeli. Teknoloji ilerlemeye ve gelişmeye devam ederken, kadınların hali hazırda içinde yaşadığımız (ne yazık ki) ataerkil düzende, hayal ettiğimiz eşitlikten gerçek anlamda bahsedebilmemiz için konuşma ve karar alma süreçlerine dahil edilmesi çok önemlidir.

Umit Sural – 2022

Barselona

Önceki

2023 Yılında NFT’leri Bekleyen 5 Gelişme

Sonraki

Donald Trump NFT koleksiyonunu satışa çıkarıyor

Related Posts
Devamını Oku

NFT Dünyasının Organikleşmesi

Ümit Sural bu ayki yazısında NFT dünyası ile gerçek dünya arasındaki etkileşimlere ve yarattığı dönüşümlere değiniyor.
Devamını Oku

Benlik Tasarımı, Dijital Sanatın Etkileri

İlker Cihan Biner, bu ay köşesine Süleyman Yılmaz'ı konuk ediyor. Kendisiyle dijital sanatın getirdikleri, malzeme ve estetik ilişkisi, dijital sanatın seyri, sanat tarihi ile NFT ilişkisi üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.
Devamını Oku

Yapay Zekâ Paradoksu

Ümit Sural, DALL-E VE Midjourney tecrübelerini sanatçı gözünden aktarıyor.
Total
0
Share