NFT dünyası gün geçmiyor ki sınırlarını genişletsin. Bu durum “Sanat dünyayı değiştirir,” sözünün gerçek anlamda hak ettiği değeri bulmaya başladığını fark etmemizi sağladı.
Klasik sanatla, NFT sanatının arasındaki tartışma insanlar arasında devam ededursun, devletler ve büyük organizasyonlar kişiselleşmiş NFT’ler yerine daha genele ulaşmayı hedefledikleri projelere girişmeye başladılar.
Yılın ilk ayında, NFT marketindeki büyük paydaya sahip olan Güney Kore, beta versiyonunu 31 Ağustos Çarşamba günü kullanıma sunduğu ve TIME‘in 2022’nin en iyi 200 icadı listesine giren Metaverse Seul şehri ilk aşamasını açtı. Aslında geçen yıl yeni yıl kutlamalarını sanal ortamda yapan Güney Kore´nin çıtayı daha yukarı taşıması şaşırtıcı olmadı.
Teknoloji konusunda Seul, kendi halka açık Metaverse platformunu başlatan ilk büyük şehirdir. Bu iddialı beş yıllık plan, vatandaşlara daha önce hiç olmadığı kadar çeşitli devlet hizmetleri, ticari fırsatlar ve kültürel deneyimler sağlamayı hedeflerken, aslında bu Güney Kore´nin 187 milyon dolarlık yaptırım yaptığı ulusal Metaverse ekosistemi adlı gelecekteki büyük planının ilk adımı. Bir sonraki proje ise Changwon şehrinin endüstriyel kompleksini meta evrende yeniden yaratarak, şehirdeki işletmeleri ve ürünleri tanıtmaya yardımcı olmak ve ayrıca şehirdeki gelecekteki gelişmeleri test etmek için sanal kopyayı kullanmaktır.
Güney Kore koşuya çok önden başlarken, Dünya Ekonomik Forumu, küresel liderlerin ve kurumların gezegenin en acil sorunları üzerinde çalışmak üzere bir araya gelmeleri için bir platform yaratmak amacıyla, kendi Metaverse projesi olan Küresel İş birliği Köyü´nü başlatacağını duyurdu.
Bu sanal köy, avatarların ortak çalışma alanlarında toplandığı, hükümet binalarında konferanslara gittiği ve müzeleri keşfettiği bir İsviçre şehri gibi görünüp işlev görecek şekilde tasarlandı.
Ancak bunun sadece Dünya Ekonomi Fonu´nun toplanma yeri olan Davos’un veya başka bir merkezin sanal versiyonu olmasını istemiyorlar. Dünya Ekonomi Fonu´nun Küresel iş birliği Köyü başkanı Kelly Ommundsen, yalnızca Metaverse’de yapılabilecek şeyleri yapacaklarını söyledi. “Şahsen veya kâğıt üzerinde yapılması daha iyiyse, o zaman mantıklı değil” derken Güney Kore´nin onlarla hemfikir olmadığı gayet ortada.
Dünya Ekonomi Fonu, Microsoft ve Accenture ile iş birliği yaptığı bu girişimi, 80’den fazla kuruluş ve kurucu ortak desteklerken, bu hareketli sanal köyü oluşturmak için Meta (Facebook) ve IMF gibi çok sayıda ortakla zaten iş birliği yaptı. Amaç, Dünya Ekonomi Fonu ortaklarının, projelerini dünyanın herhangi bir yerinden giriş yapan herkese sergilemek için Küresel İş birliği Köyü içinde kendi binalarına sahip olmalarıdır.
Toplantılardan sonra, Dünya Ekonomik Forumu’nun kurucusu Klaus Schwab sanal köyü güçlü bir araç olarak tasavvur edip, sanal toplantılar sırasında 3D avatarların insanlar ve kurumlar arasında nasıl daha fazla güven ve yakınlık oluşturabileceğini anlamayı hedeflediğini söylerken, bu sanal köye dahil olan herkes için bir öğrenme eğrisi olacağını, ancak hızla alışılacağını ve avantajlarını göreceklerini de belirtiyor.
Sanal dünyayı anlamamıza ve sempati duymamıza katkılardan dolayı NFT yaratıcılarına teşekkürler çünkü onlar olmasaydı devletler ve büyük şirketler, Metaverse dünyasının önemini fark etmeyeceklerdi ancak bu büyük projelerden sonra insanın aklına Metaverse´in bir sonraki adımının ne olacağı sorusu geliyor. Bence cevap; endüstriyel devrim… yani sadece eğlence değil üretkenliğe de odaklanılıp, yenilikçi ürünler veya hizmetler yaratmanın yanı sıra birlikte çalışmanın tamamen yeni yollarını keşfetmemize olanak tanıması olacak.
Kişisel ya da global, bütün Metaverse projelerinin ortak toplanma yeri olan Endüstriyel meta veri havuzu, sanal gerçekliğin evrimindeki bir sonraki adımdır ve fiziksel dünyamızla nasıl etkileşim kurduğumuz konusunda devrim yaratma potansiyeline sahiptir ve NFT galeriyle adını daha çok duymaya başladığımız artırılmış gerçekliği iş ve endüstri uygulamaları için kullanılabilecek paylaşımlı bir çevrimiçi ortamla birleştirir.
Günümüzün dikkati haklı olarak video oyunları, NFT sanat ürünleri ve sosyal medya platformları gibi meta veri havuzlarına odaklanmış olsa da endüstriyel meta veri deposu işlevsellik ve ekonomik değer açısından bu tekliflerin çok daha ötesine geçmeyi vaat ediyor. Büyük ölçekte yaratıcılığa olanak tanırken verimliliği artırma becerisiyle, önümüzdeki yıllarda ekonomilerimizin en önemli bel kemiklerinden biri olma potansiyeline sahiptir.
Dünyada küresel bir değişim söz konusu. İlk yazılarımda bahsettiğim NFT’ye önyargıda olan sanatçıların çağın gerisinde olacağı fikri daha da büyüyerek, NFT’nin de içinde yer aldığı Metaverse´e önyargılı olan insanların, grupların, şirketlerin, devletlerin… çağın gerisinde kalacağı fikrine dönüştü. Sanatın teknoloji ile birleşip yarattığı bu devrime hoş geldin deme vakti geldi de geçiyor…
Ümit Sural – 2023
Barselona
