Yapay zeka ile görüntü oluşturma yolculuğumuz devam ediyor. İlk durağımızda OpenAi tarafından geliştirilmiş Dall-e2 üzerine deneyimlerimden bahsetmiştim. Diğer durağımız ise Dalle2 için davetiye listesine kaydolup beklemek istemeyenler için şu aralar ücretsiz en popüler örnek olan; Midjourney.
NFT dünyasına dair atılan cazibeli manşetler beraberinde amatör, yeni, meraklı, dijital görüntü oluşturmak isteyen bir kitle yarattı. 3D yazılımları kullanmayı bilmeyen bu kitleler için, çevrimiçi yapay zeka ile görüntü oluşturma siteleri müthiş araçlardan biri olmuş durumda. Son günlerde sosyal medyadaki yapay zeka ile üretilmiş görüntülerin çokluğu yaratıcılığı tetiklemeye ve yaymaya devam ediyor.
Discord aracılığı ile ulaşabildiğimiz yapay zeka görüntü oluşturma sistemi Midjourney, kendisini şu şekilde tanıtıyor; “Midjourney, yeni düşünce ortamlarını keşfeden ve insan türünün yaratıcı güçlerini genişleten bağımsız bir araştırma laboratuvarıdır.”
Düşünce ortamları üzerine biraz kafa yormakta fayda var. Kimi zaman zihnimizde oluşturduğumuz bir eseri hazırlamaya başlamadan önce eşlikçimiz kâğıtlar ve kalemlerdir. Önce kafamızdakileri aktarır, planlar sonra bu planı hayata geçirmek için adımlar atarız. “Çölde yüzen bir balina” cümlesini ele alırsak bir yazar belki çevre betimlemesi ile yazı akışını kurgularken bir ressam boş kâğıt üzerinde kompozisyonunu oluşturur. Bir mimar bu cümle üzerinden kütleleri tasarlarken manzara ve formları soyutlama yoluna gidebilir. Burada düşüncenin aktarımı, deneyimlerimiz ve hayal gücümüz ile ilgilidir. Kolektif bir hayal gücü ile çalışarak düşünce ve duygu gücümüze ek bileşenleri esere eklememiz mümkündür. Bu bazen ilham veren bir film karakteri, kitap, fotoğraf, müzik videosu olabileceği gibi toplantıda başka bir kafadan yükselmiş ses olabilir. Yapay zeka ise bazen tam düşündüğünüz gibi bazen düşündüğünüzün ötesinde yeni manzaralara bakmamızı sağlayan müthiş bir sihir küresi konumunda. AI ile karşılıklı iletişim halinde olmak ve bu iletişimi geliştirmek bizi, istediğimiz görsel sonuçlara daha net şekilde götürüyor.
Midjourney şu aralar en yoğun kullanılan AI görüntü üretme sistemlerden biri. Bu onu popüler hale getirdiği kadar kullanımını da zorluyor. Çünkü Midjorney’de görüntüsünü oluşturmak istediğiniz bir cümleyi sunucunun ortak kanallarına yazmanız gerekiyor. Siz cümlenizi yazarken o sırada onlarca isteğin ve görsellerin sayfada aktığını görüyorsunuz. Kendi cümlenizi yazdığınızda görüntünün oluşmasını beklerken diğer isteklerin tek tek ortaya çıkışına şahit oluyorsunuz. Yazdığım cümlenin görsele dönüşmüş hali nerede olduğunu ararken kaybolma ihtimali var ama bu kayboluş sırasındaki deneyim oldukça ilham verici. Profesyonel ücretli kullanımlarda farklı opsiyonlar mevcut.
İnternette oldukça fazla blog ve forum sitesinde Midjourney ve Dalle tarafından oluşturulmuş imajların karşılaştırması mevcut. Kullanıcı olarak benim deneyimim ise Dalle ile daha gerçekçi görüntüler oluşturulurken, Midjourney’de daha fantastik bir dünya yaratıyor. Kendine has bir estetiği olan Midjourney çoğu zaman akışkan formlar ile görüntü oluşturuyor. Yine de istemlere eklenecek renk paleti, fotoğraf veya çizim tekniği seçimi ile farklılıklar yaratmak mümkün.
Midjourney’in en güzel avantajlarından biri yazdığınız cümleye göre çıkan sonuçların varyasyonlarını çoklu oluşturma ve bu sonuçların çözünürlüğünü arttırabilme yeteneği. Ek olarak Dalle’de ürettiklerimizi kendi profil sayfamızda sadece kendimiz görüyoruz Midjourney ortak kanalı ise bir kitapçıda kitaplar arasında gezmek kadar zevkli. Dünyanın her yerinden ortaya çıkan cümlelerden oluşmuş etkileyici görseller yaratıcılığı kesinlikle tetikliyor. Benim son zamanlarda gördüğüm en güzel örnekler flora günlükleri, ortaçağ goblenleri, eski fotoğraf albümleri ve teknik çizimlerden oluşuyor. Yine de kanal akışında genel görüntülere baktığımda uzay, patlama, selfie, bilimkurgu/fantastik öğeler ve yağlıboyaların çoğunlukta olduğunu görüyorum. Aynı zamanda 8K, yüksek detay, 9×16 gibi oranlar kullanılarak kare formatın dışına çıkan örnekler de mevcut.
Midjourney şu an sistem yoğunluğuna göre görüntüleri en fazla 60 saniye gibi bir sürede oluşturuyor. Virgüller ile eklediğiniz her ek sistem görüntünün ortaya çıkış süresini etkiliyor. Ancak az önce de bahsettiğim gibi bu süre içerisinde gelen yeni isteklerin yoğunluğundan yazı yazdığımız satırı yeniden bulmak için çaba sarf etmek gerekiyor.
Peki reklamcılık, film endüstrisi, görüntüler ile kitlelere hitap eden herhangi bir disiplin yakın gelecekte en çok talep edilen isteklerin ve görüntülerin verilerine ulaşabilirse yaratıcı arzunun genel beğeniye büyük katkıları olabileceğini söyleyebilir miyiz? Günümüzde sosyal medya trendlerini büyük kampanyalar, reklamlar belirliyor ve kitlelere ulaşabiliyor. Ancak kitleler tarafından oluşturulmuş herhangi bir içerik bir anda reklam sloganına da dönüşebiliyor. Bu karşılıklı etkileşim sosyal medya ağlarında döngü içerisinde hareket ederek büyüyebilir. Bu nedenle Midjourney ve Dalle gibi yapay zeka kaynakları ile oluşturulmuş bir çok popüler fantastik karakterleri ve estetik kaygıları yakında reklamcılık ve film sektöründe deneyimleyeceğiz gibi görünüyor.
Midjourney hakkında daha fazlasını öğrenmek isteyenlere James Vincent’ın Midjourney kurucusu David Holz ile röportajını okumalarını öneririm. Sorular ve cevaplar oldukça ufuk açıcı. David Holz bu röportajında avantaj ve dezavantajları ile neden Midjourney’in özel bir estetiğe sahip olduğunu detaylı bir şekilde aktarıyor. Yazımı röportajdan ilginç bir bölüm ile noktalıyorum. Bir sonraki yazıda çevrimiçi ulaştığımız diğer yapay zeka araçlarına uğrayacağız.
“İnsan türünün yaratıcı güçlerini nasıl genişletebiliriz ve bunun anlamı nedir? Bilgisayarların görsel hayal gücünde insanların yüzde 99’undan daha iyi olması ne anlama geliyor? Bu, hayal kurmayı bırakacağımız anlamına gelmez. Arabalar insanlardan daha hızlı ama bu yürümeyi bıraktığımız anlamına gelmiyor. Büyük mesafeler boyunca büyük miktarda eşya taşırken, ister uçaklar, ister tekneler veya arabalar olsun, motorlara ihtiyacımız var. Ve bu teknolojiyi hayal gücü için bir motor olarak görüyoruz. Dolayısıyla bu çok olumlu ve insancıl bir şey.”
