Sanat, sanat için mi yoksa sanat toplum için mi tartışması uzun yıllardır varlığını koruyor. Hâlâ bir yemek masasında sanat üzerine konuşulduğunda mutlaka bu soru gündeme gelir. Hepimiz cevabını tabi ki biliyoruz. Sanat üreten içindir.
Peki Nft dünyasına bu durum nasıl yansıdı?
Son yıllarda özellikle Instagram´da gördüğümüz ve influencer´la markaların satış odaklı iş birliği, dijital dünyanın gücünü ve satın alma eylemini bir telefon ekranına ulaşma yakınlığına getirdi. Ve bu durum moda markaları için geleneksel pazarlamayı hem ucuz hem de hızlı bir satış politikasına dönüştü. Yakın gelecekte NFT´ler dünyayı kasıp kavururken, muazzam bir potansiyele sahip ve modanın geleceği için sonsuz yeni fırsatlar gibi görünen NFT’ler kesinlikle lüks moda evlerinin dikkatini çekti.
Birkaç ay önce Barcelona merkezli bir moda markasıyla yaptığım iş birliğinden sonra, diğer büyük moda markalarının Nft marketindeki hareketlerini takip etmeye başladım ve itiraf edeyim ki, zaman zaman ağzımın suyu akmadı değil. Çünkü bir sanatçı olarak, ne kadar büyük bir kitleye ulaşabilirsem, yarattığım ürünlerin evrenselleşmesi de aynı oranda büyüyecekti. Bu süreçte (halihazırda devam etmekte) moda dünyasında sözü geçen büyük markaların iş birliklerinden söz edeyim;
• Dolce and Gabbana, UNXD ile iş birliği yaparak Nft dünyasına katılan ilk büyük moda markası oldu.
• Gucci; ilk önce Alessandro Michele ve fotoğrafçı Floria Sigismondi tarafından yaratılan ve birlikte yönetilen Aria adlı kısa filmi Nft olarak yayınladıktan sonra hayranlarının sanat ve alışverişi birleştirebilecekleri, kendi özel moda başkentini Roblox´ta yarattı.
• Givenchy diğer moda markalarından farklı bir şekilde geleneksel bir yol izledi ve ünlü grafik sanatçısı Chito ile Opensea´da satılmak üzere 15 Nft´lik bir koleksiyon hazırladı.
• Balmain direct olarak bir artist ile çalışmak yerine bir başka marka olan Barbie ile iş birliği yaptı ve Balmain X Barbie serisini hazırladı.
• Prada da Balmain gibi başka bir marka ile iş birliği yaptı. Adidas ile yaptığı bu iş birliğinde ünlü artist Zach Lieberman´ı da sürece dahil ederek Re-Nylon koleksiyonunun uzantısına dahil oldu.
• Gemfields de bu sürecin içerisine kendi özel altı gergedanlı Nft koleksiyonu serisiyle katıldı ve elde ettiği geliri Kuzey Luangwa Koruma Programına bağışladı.
• Jimmy Choo´nun NFT dünyasına girişimi, New York City merkezli sanatçı Eric Haze´in tasarladığı spor ayakkabı sayesinde oldu.
• Burberry, Blankos Block Party’de ikinci bir NFT koleksiyonu için Mythical Games ile ortaklık kurdu. Bu ortaklıkta Burberry oyun için aksesuarlar tasarladığı gibi oyun içerisinde kendi markasına ait bir alana sahip oldu.
Bu son ortaklık aslında Moda markalarının Nft dünyasında yer almak istemelerinin perde arkasındaki nedenlerinden birisini bana gösterdi. Oyun dünyası! Özellikle Z ve Y kuşağının hayatında büyük bir yer kaplayan bir dünya. Tasarımlarından fiziksel materyallerine kadar çok ciddi ve pahalı bir market. Ve bu dünyada yer alan kullanıcıların büyük bir kısmı kripto paraya sahip ve bu kripto paralarla sanal dünyada alışveriş yapıyorlar. Moda evleri, NFT’leri lüks ürünler türüne dahil ederek, müşterilerin ilgi çekici oyun, sanat, tasarım ve blok zinciri ortamıyla ilgisini çekmeye çalışıyor. Bu, kripto paraların sağladığı sonsuz olanaklara bir adımdır. Dijital varlıklar, büyük bir güvenlik ve finansal şeffaflığın yanı sıra çok çeşitli yaratıcı olasılıklar sağlar.
Dünya genelinde Nft´ye sahip insan sayısı gün geçtikçe artarken, bu nedenle bu alana giren markalar, bunu ya zaten oyun oynayan tüketicileriyle bağlantı kurmak ya da bir yenilikçi olarak konumlarını vurgulamak için yapıyor. Benzersiz sanal aksesuar parçaları yaratmak, bu markaların müşterilerini en sıra dışı ve değiştirilemez lüksle cezbetmeleri için bir adım öne çıkartıyor.
Ufukta çok daha fazla NFT olduğunu ve meta veri tabanında modanın varlığının arttığını söylemek mümkün gözüküyor.
Peki siz bir artistin ürettiği bir NFT´ye mi sahip olmak istersiniz yoksa bir markanın mı?
Ümit SURAL
Barselona / 2022
