Yapım şirketi Final Frontier’in baş yapımcısı Chris Colman, yapay zeka sanatını kullanmanın gerçekliğinin karışık olduğunu söylüyor.
Yapay zeka sanatının çeşitli sektörlere entegrasyonu ilgi çekici ve tartışmalı bir konu haline geldi. Yapay zeka algoritmaları ve üretken yazılımların, yaratıcı stüdyoların projelere yaklaşım biçimini değiştirmesiyle birlikte yapay zeka sanatı, sanat ve tasarımda giderek daha yaygın hale geliyor.
Bazıları için yapay zeka jeneratörlerinin kullanımındaki artış bir devrim olduğu kadar entelektüel bir darbedir. Çalışmalarının çalınmasından ya da işlerinin kaybedilmesinden korkan pek çok sanatçı “yapay zeka sanatını ne durdurabilir?” diye sorarken, diğerleri iş akışlarını hızlandırmak için yapay zeka kullanımını benimsedi.
Yapım şirketi Final Frontier’in baş yapımcısı Chris Colman, yapay zekanın sınırlı ve belirli şekillerde ve ihtiyatla kullanılabileceğini düşünenlerden biri. Yapım şirketinin yapay zekayı, bir projenin tonunu belirlemek ve müşterilere çok erken bir aşamada bir dizi fikir göstermek için ruh hali panoramalarını oluşturmak için kullandığını söyledi. Daha sonra tasarımları ete kemiğe büründürmek için sanatçılar işe alınıyor.
Yapay zeka sanatı kalıcı olacak
Colman’a göre yapay zeka, sanat ve animasyon projelerinin prodüksiyon öncesi aşamasında, süreçleri düzene sokmada, fikirleri kavramsallaştırmada ve müşterilerle vizyonunu uyumlu hale getirmede kendine yer buluyor. Yapay zekanın yalnızca şirket içi kullanım için olduğunu ve müşterilere mümkün olduğunca fazla fikir sunmaya odaklandığını, çünkü müşterilerin her zaman ne istediklerini bilmediklerini, ancak “genellikle ne istemediklerini bildiklerini” belirtiyor.
Final Frontier gibi prodüksiyon şirketleri yapay zeka ve jeneratif sanat uygulamalarını kullanarak yaratıcı yönleri hakkında en başından itibaren daha net bir resim oluşturabilir, yanlış anlaşılma veya fikirlerin tercüme sırasında kaybolma riskini azaltabilir. Bu da bir projenin eskisinden daha hızlı ilerlemesini sağlıyor. Colman, “Yani şu anda [sanatçılarımızı] destekliyor, kesinlikle iş akışımızda onların yerini almıyor” diye açıklıyor.
Yapay zeka teknolojisi, sanat yönetmenlerinin çok sayıda konsepti denemesine olanak tanıyarak müşterilerin geri bildirimde bulunmasına ve istenmeyen unsurları derhal elenmesine olanak tanıyor. Özellikle de Colman’ın paylaştığı gibi, müşterilerin tercihlerini ifade etmekte zorlanabileceği projelerde. Yapay zeka araçları daha özlü ve odaklanmış görseller sunmaya yardımcı olarak projeleri en başından doğru yola koyuyor. Peki bunda sevilmeyecek ne var?
