Refik Anadol ve Beeple’ı Bir Araya Getiren Deji Sanat Müzesi Asya Sanat Dünyası için Yeni Bir Dönemin İşareti mi?

Çin’deki Deji Sanat Müzesi, Beeple’a adanmış bir sergi açmayı planlıyor.

Beeple’a adanmış bir serginin 2024 yılında açılması planlanıyor.


Çin’de yer alan Deji Sanat Müzesi, ziyaretçilerin en aşina olduğu özel sanat kurumu olmayabilir ancak bu durum yakında değişebilir. Çin’in zengin bir tarihi geçmişe sahip eski başkentlerinden biri olan Nanjing’in kalbinde yer alan bu gösterişsiz müze, şehrin “Müze Yolu” üzerinde elverişli bir konumda, hareketli şehir merkezinde yer alıyor. Müze, 2023 yılında Deji’nin Beeple’ın dijital sanat eseri S.2122’yi Art Basel Hong Kong’da 9 milyon dolara satın almasıyla uluslararası medyanın dikkatini çekmişti. Bu satın alma, sanatçının Asyalı bir kurumun koleksiyonuna dahil edilen ilk eseri oldu ve bu ivme üzerine 2024 yılında Beeple’ın eserlerine adanmış büyük bir sergi düzenlenmesi planlanıyor.

Deji, sadece Asyalı izleyici kitlesinin değil bunun ötesinde, dünya çapında da ilgi görüyor. Müze, Kasım 2023’ün başlarında Boston’un Quincy Meydanı’nda düzenlenen Nanjing Sanat Haftası’nda “Jinling’de Bir Dönem” adlı sergiyi açtı. Orijinali 18. yüzyılın sonları veya 19. yüzyılın başlarında saray ressamı Feng Ning tarafından resmedilen bu uzun parşömen, Jinling’in (Nanjing’in tarihi adı) tarihini, kültürünü ve halk geleneklerini zirvede olduğu dönemde ansiklopedik bir şekilde tasvir ediyor. Quincy Meydanı’ndaki sergi orijinal parşömen değil, büyük ölçekli sürükleyici bir enstalasyondu. Eser büyütülerek akıllı teknolojiyle donatılmış 361 metreye 12 metrelik bir ekrana yansıtıldı ve izleyicilerin kendilerini Jinling’in altın çağının dinamik şehir manzarasına kaptırmaları sağlandı.

Müzeyi ziyaret eden biri, müzenin ana odağının dijital sanat olduğunu düşünebilir; özellikle de şu anda müzenin girişinde çok beğenilen yeni medya sanatçısı Refik Anadol’un iki eseri, Melting Memories – Engram – Box and Quantum Memories Probability belirgin bir şekilde sergileniyor. Sürekli değişen formları, karşılarında duran izleyicileri içine çekiyor gibi görünüyor. Ancak, devasa bir ticari kompleksin sekizinci katında yer alan müze, günümüz kadar geçmişi de araştıran sağlam bir koleksiyona sahip. Müzenin konumu da alışılagelmiş “alışveriş merkezi sanat mekânı” izlenimini tersine çeviriyor. Bilet kapılarını geçtikten sonra, mekan, geleneksel Batı ansiklopedik müzelerini andıran nadir yüksek tavanları ve cömert sergi alanıyla ziyaretçileri dışarıdaki ticari ortamdan izole ediyor.

Müze Müdürü Ai Lin, “Müzeyi resmi olarak kurmadan önce Deji, 20 yılı aşkın bir süredir antik Çin kültürü ve sanatına odaklanan bir koleksiyonculuk geçmişine sahipti,” diye açıklıyor ve ekliyor: “Çin antik dönemini Nanjing’in kültürel kimliğiyle örtüştürerek yerelliği vurguluyoruz.” Kuzey ve Güney Çin kültürlerinin birleştiği önemli bir şehir olan ve tarihte altı kez (Çin Cumhuriyeti dönemi dahil) başkentlik yapan Nanjing, zengin bir kültürel ve sanatsal mirasa sahip. Deji, dijital sanat alanına girmeden önce mobilya, resim, Budist heykelleri ve Song hanedanı seramikleri de dahil olmak üzere eski Çin sanat koleksiyonuyla da gurur duyuyordu.

Önceki

Gerçek, Arkeoloji, Yansıma, Dayanışma ve Yoldaşlık

Sonraki

Sanat Yönetiminde Dijitalleşme ve Otonom Araçların Çağdaş Sanat Disiplininde Kullanımı

Related Posts
Devamını Oku

Dijital Sanat Evreni Epson’la Genişliyor

Epson lazer projeksiyon teknolojisi, görsel sanatlar ve mekan enstalasyonları gibi çeşitli alanlarda etkileyici ve sürükleyici bir sanat deneyimi yaşatıyor.
Total
0
Share