Sanat Yönetiminde Dijitalleşme ve Otonom Araçların Çağdaş Sanat Disiplininde Kullanımı

Oğulcan Yıldırım, sanat yönetiminde dijitalleşmenin ve otonom araçların çağdaş sanat disiplinindeki kullanımının imkânlarını değerlendirdi.

Oğulcan Yıldırım

Günümüzde teknolojinin hızla ilerlemesi, kültür ve sanat dünyasını da derinden etkiliyor. Dijitalleşme ve otonom araçlar gibi teknolojik gelişmeler, çağdaş sanat disiplini üzerinde büyük bir etkiye sahip oldu, özellikle web dünyası ile birlikte yeni bir yolculuğa çıkan çağdaş sanat, günümüzde pazar payının artık çoğunu dijitalleşmeye ve web dünyasına borçlu, müzayede evlerindeki klasik çekiç katılımları fiziki ve telefonla uzak bağlantı ile gerçekleşirken, müzayedeyi online takip edenler için dünyanın her yerinden katılım fırsatı sunuyor. Hal böyleyken yalnızca müzayede ve piyasa dışında eserlerin ve koleksiyonların yönetimi konusunda da bu araçların tümüne ihtiyaç duyuluyor. Sanat koleksiyonlarının yönetimi, çağdaş sanat dünyasında blokzincirin önemli bir rol oynadığı bir alan olarak güçlenmeye devam ediyor. Blokzincirin bu rolü, koleksiyonların daha etkili ve verimli bir şekilde yönetilmesine, sanat eserlerinin korunmasına ve erişilebilir hale getirilmesine katkı sağlıyor. Uzun yıllar boyunca kapalı kapılar ardında akıbetinden haberimizin olmadığı eserlere bu dijital ve otonom araçlar aracılığıyla artık daha kolay ulaşabiliyoruz. Koleksiyon yönetinin yanısıra eserlerin veritabanlarının oluşturulması ile envanter kayıtlarının bilimsel yollarla yapılmasına da olanak tanıyor. Çağdaş sanat disiplininde uzmanlar açısından koleksiyon yönetiminin daha güçlü hale gelmesinin yolu da yine bu veri tabanlarına ve dijital araçlara hakim olmaktan geçiyor. Çünkü bu dijital kaynakların yaratımı, her bir sanat eseri hakkında ayrıntılı bilgileri içermeye ve bu bilgilere kolay erişim imkanı sunuyor. Sanat eserlerinin sanatçı bilgileri, boyutları, tarihleri, koleksiyon bilgileri gibi önemli veriler, bu veritabanlarında saklanmakla birlikte eserlerin hangi dönemler ve tarih aralığında restorasyon ve konservasyon süreci geçirdiğini kayıt altında tutma imkanı yaratıyor. Bu imkan, blokzincirin şeffaf ve merkezi olmayan teknolojisi ile birleştiğinde her bir araştırmacı veya meraklısının eriştiği açık bir bilimsel veriye dönüşüyor. Bu şekilde, koleksiyonerler, yöneticiler ve uzmanlar koleksiyonlar üzerinde daha etkili bir kontrol sağlayabiliyor.

Koleksiyon yöntemi dışında blokzincirin varlığı; sahiplik ve belgelendirme ile sanat eserlerinin sahipliğini ve geçmişini daha güvenilir bir şekilde belgelemek için kullanılmalı. Bu teknoloji, her bir sanat eserinin sahibinin izlenebilirliğini sağladığı gibi sanat suçlarının önüne geçer ve sahtekarlığı önler. Genel kanı, NFT’lerin bir kara para aklama yolu olduğu yönünde olsa da, asıl kara paranın güçlü olduğu pazarın çağdaş sanat piyasası olduğu su götürmez bir gerçek. Bu açıdan eserlerin orijinalliği ve geçmişi konusundaki güveni artırmak için blockchainin değiştirilemez altyapısı, çağdaş sanat alanının bu karanlık yönüne de ışık tutacak ve alana olan güveni de arttıracaktır.

Blokzincir teknolojisinin yanısıra dijital depolama ve korumanın yanısıra bir o kadar da önem barındıran diğer bir konu da operasyonel süreçlerin takibidir. İklim kontrol sistemleri, eserlerin saklandığı ortamların sıcaklık, nem ve ışık koşullarını optimize eden sistemler ile güvenlik kameraları, alarm sistemleri ve erken uyarı sistemleri gibi teknolojik güvenlik önlemleri, koleksiyonların güvenliğini artırarak daha etkin bir eser ve koleksiyon koruması sağlar. Bu koleksiyonların operasyonel olarak teknolojik açıdan izlenmesi ve bakımı bu sayede eserlerin taşınması, sergilenmesi ve bakımı daha güvenli ve verimli bir şekilde yapılabilir.

Bu teknolojik dönüşüm, sanatçı ve izleyici arasında da köprü kurmaya olanak tanıyan birçok aracı da içinde barındırıyor. İzleme ve sergileme açısından kurumların, galerilerin ve müzelerin teknoloji kullanımı sanal gerçeklik (VR) ve artırılmış gerçeklik (AR) deneyimleri, izleyicilere eserleri daha yakından keşfetme ve deneyimleme imkanı sunuyor. Dijitalleşme artık çağdaş sanat disiplinin uzaktan mesafeli durduğu bir kavramdan çok, birbirinden ayrılmaz parçalar barındıran bir bütün olma yolunda ilerliyor.

Önceki

Refik Anadol ve Beeple'ı Bir Araya Getiren Deji Sanat Müzesi Asya Sanat Dünyası için Yeni Bir Dönemin İşareti mi?

Sonraki

Nergiz Yeşil: “İnsanlar ve yapay zeka arasındaki ilişki ve etkileşim, yeni perspektifler ve fikirlerin ortaya  çıkmasına olanak tanıyabilir.”

Related Posts
Devamını Oku

İlk Çeyrek Sanat Raporları ve NFT’ler

Oğulcan Yıldırım, ilk çeyrek sanat raporları analizi, raporlar kapsamında NFT'lerin geleceği ve Avalanche Evergreen Subnet'in uluslararası sanat piyasasının geleceğindeki rolü üzerine yazdı.
Total
0
Share