X-topia: Geleceğe Yönelik Kreatif Tasarımlar ve “Çirkin” Oyunu

Sanat ve teknolojiyi ortak paydada buluşturan platform X-topia’nın kurucusu Lalin Akalan’la hem girişimleri hem de Hope Alkazar iş birliğiyle izlenen “Çirkin” oyunu üzerine konuştuk.

Esin Hamamcı

X-topia’nın hikâyesiyle başlayalım mı? Kurucuları kimlerdir? Hangi motivasyonla kurulmuştur? Amaçları ve hedefleri nelerdir?

Xtopia, Lalin Akalan liderliğindeki bir girişim olarak, sanat ve teknolojiyi kesişim noktasında buluşturarak deneyim odaklı çözümler üreten ve markalar için yenilikçi yaklaşımlar sunan bir platformdur. Bu platform, sadece sonuçları değil, aynı zamanda süreci de bir laboratuvar gibi belgeleyerek ve sürekli olarak geliştirerek çalışır. Tasarım, teknoloji, operasyon ve prodüksiyon gibi geniş bir yelpazede faaliyet gösteren X-topia, bu disiplinler arasında benzersiz bir entegrasyon sağlayarak sektördeki diğer kurumların ötesine geçer. Bu yaklaşımıyla, X-topia hem öncü bir rol üstlenir hem de sektördeki diğer kuruluşlara destek sağlar, böylece bu tarz inovatif oluşumların Türkiye ve dünya çapında yayılması ve takdir görmesi için bir katalizör görevi görür.

X-topia’nın öne çıkan bir diğer özelliği ise sahne sanatları için geleceğe yönelik kreatif tasarımlar ve dijital eserlerle hikayeler anlatma kabiliyetidir. Özellikle Çirkin Immersive Tiyatro Oyunu gibi yenilikçi projelerle Türkiye’de bir ilk olmayı başarmıştır.

X-topia World’ün Kurucusu Lalin Akalan

Sahneleme türüyle dikkat çeken “Çirkin” adlı oyun, Hope Alkazar binasında izlenebilecek. Oyun sizce binanın mimarisiyle nasıl bir bağ yakalıyor?

Hope Alkazar, geçmişin izlerini taşıyan eski bir sinema salonunu restorasyon ile çağa uyumlu hale getirerek, geçmişi yaşatmayı ve sinema sanatını korumayı amaçlayan cesur bir mekan olarak öne çıkıyor. Restorasyon sürecinde, geleneksel değerleri modern teknolojiyle birleştirerek, izleyicilere yeni ve etkileyici deneyimler sunmayı hedefliyor.

Mekân, izleyiciyi sıradan gerçeklikten alıp, içine girdiği hikayenin gerçekliğine kaptıran ve modern teknolojiyle bu deneyimi daha da zenginleştiren bir sanat formu haline geliyor. Hope Alkazar, bu anlayışı benimseyerek, Türkiye’nin ve dünyanın ilk immersive tiyatro oyununu eski bir sinema salonunda gerçekleştirmeyi planlıyor. Bu proje, sadece sanatsal bir etkinlik değil, aynı zamanda toplumun kolektif belleğinde önemli bir yer tutan bir mekanda gerçekleşmesiyle özel bir anlam taşıyor.

Hope Alkazar’ın gelişmiş teknolojisi ve altyapısı, bu benzersiz projeyi gerçekleştirmek için ideal bir ortam sunuyor. Mekanın sunduğu imkanlar, sanatçıların ve teknolojinin el ele vererek izleyicilere unutulmaz bir deneyim sunmasını sağlıyor. Bu sayede, geçmişin izleriyle dolu bir sinema salonu modern teknolojinin gücüyle yeniden canlanıyor ve izleyicilere benzersiz bir sanat deneyimi sunuyor.

Hope Alkazar, geçmişle geleceği buluşturan ve sinema sanatını yaşatan bir mekan olmanın yanı sıra, teknolojinin gücünü sanatla birleştirerek izleyicilere benzersiz bir deneyim sunan bir platform olarak da öne çıkıyor. Gelecekte de sanat ve teknolojinin buluşma noktası olarak önemini koruyacak gibi görünüyor.

Anadolu’nun gelenek ve masallarından ilham alarak kurgulanan oyun, interaktif enstalasyon ile dikkat çekiyor. Geleneksel olan, şimdinin dünyası ve teknolojisiyle birleşiyor diyebiliriz. Seyirciyle bu vasıtayla bağ kurmanın önemi sizin için nedir?

Tiyatro, insanlık tarihinde köklü bir yere sahip olan en eski sanat pratiklerinden biridir. Bu geleneğin önemli bir parçası olan seyirciyle doğrudan etkileşim, tiyatronun özünde yer alan unsurlardan biridir. Analog ve geleneksel yaklaşımın, tiyatronun zenginliğini oluşturduğu kabul edilir. Bu nedenle, sahne, dekor, oyuncular ve dijital eserlerin bir araya gelerek seyirciyi samimi bir şekilde kucaklaması, tiyatro deneyiminin önemli bir parçasıdır.

Bu oyun, geleneksel tiyatro anlayışını modern teknolojiyle harmanlayarak izleyicilere benzersiz bir deneyim sunmayı hedefliyor. Amir Ahmadoghlu, Çağatay Güçlü ve Burak Dirgen gibi yetenekli isimlerden oluşan X-topia ekibi, bu süreci bir laboratuvar gibi görüyor ve disiplinler arası bir iş birliğiyle yeni bir kapı açıyor. Bu özgürlük ve yaratıcılık ortamında, tüm yapım ekibi birlikte çalışarak izleyicilere keşfetmeye açık bir tiyatro deneyimi sunuyor.

Bu benzersiz yaklaşım ve yaratıcı süreç, izleyicilere sadece eğlenceli bir oyun değil, aynı zamanda derinlemesine bir deneyim vaat ediyor. İzleyicilerin katılımı ve keşfetme arzusu, bu oyunun başarısını ve seyirciler üzerindeki olumlu etkisini artırıyor. Bu oyun, tiyatro severleri mutlu edecek ve onlara unutulmaz bir deneyim yaşatacak nitelikte bir yapıma dönüşüyor.

Sizce oyuncular için nasıl bir deneyim olacak? Sahne tasarım yönünde nasıl ilerlediniz, avantajları ve dezavantajları neler oldu?

Immersive tiyatro deneyimi, kesintisiz ve oldukça dinamik bir anlatıyı sahnelemek için büyük bir çaba gerektiriyor. Ayrıca, dünyanın en yetenekli oyuncularından ikisiyle çalışıyor olmamıza rağmen, bu benzersiz deneyim bazı zorlukları da beraberinde getiriyor tabii ki.

Yaklaşık 80 dakika boyunca süren, sürekli hareket halinde olan ve mekanla birlikte değişen bir senaryodan bahsediyoruz. Bu, oyuncularımızın olağanüstü yeteneklerine sahip olmalarını gerektiriyor. Nihal ve Onur gibi eşsiz yeteneklere sahip olmamız gerçekten büyük bir şans.

Oyunun seyirciyle buluşması için 5 aylık yoğun bir çalışma yapıldı. Oyuncularla birlikte yapılan provalarda, her sahne için özel dijital eserler tasarlandı ve toplamda 36 dijital eser ortaya çıkarıldı. Bu süreç, seyircinin deneyimini en etkileyici şekilde zenginleştirmek için titizlikle planlandı ve uygulandı.

Ayrıca, fikir aşamasından bugüne kadar geçen 8 aylık bir altyapı çalışması gerçekleştirildi. Bu süreçte, her detayın titizlikle düşünülmesi ve teknik altyapının mükemmelleştirilmesi için büyük bir özveri gösterildi. Bu uzun ve titiz çalışma süreci, seyirciye unutulmaz bir deneyim sunmak için yapılan kararlı bir çabanın ürünüdür.

Sahne içinde, seyircilerin etrafında yoğunlaşan, adeta bir uzay mekiği gibi hareket eden bir atmosfer yaratıyoruz. Bu, seyircilerin hikayeye tamamen dahil olmalarını ve zaman algısını kırarak hikayenin içine teleport olmalarını sağlayan bir araç olarak tasarlanmıştır. Özellikle, oyundaki tüm sahneleri düşünerek, aslında bir “worldbuilding” oluşturduk; geçtiği alanlar ve sahnede yarattığı uzamsal hissiyatla birlikte, seyircilere çok az oyun olduğu için dijital eserlerin mekân kullanımıyla ilişkilendiriyoruz. Bu nedenle, bu tür bir sorumluluğu üstlenmek bizi başlangıçta korkutsa da, aslında severek üstlendiğimiz bir meydan okuma oldu.

X-topia’nın gelecek projelerinden bahsetmek ister misiniz?

Xtopia, heyecan verici bir dünya inşası girişimi olarak doğdu ve bugüne kadar kendi yaratıcı komünitemizle birlikte birçok sürükleyici deneyim ve platform tasarladık. İşletmelere yardımcı olmak ve onları güçlendirmek için teknolojik araçları kullanarak başarıyla birçok projeyi hayata geçirdik.

Xtopia’nın alt dallarında, mimari tasarım stüdyosu, kreatif ajans ve ”xtopia lab” olarak adlandırdığımız, yaratımların gelişim süreçlerini belgelediğimiz ve araştırdığımız birimler bulunuyor.

Örneğin, Boyner’in İstinye Park’ta açılan yeni mağazası için çok kısa bir süre içinde hayata geçecek yapay zeka kullanarak bir cephe heykeli tasarladık. Bu heykelde, sizi heyecanlandıracak fütüristik ve akıcı bir tasarım dili göreceksiniz. Ayrıca, bu heykel için özel bir dijital içerik de hazırladık ve Türkiye’de bir ilki gerçekleştirmiş olduk.

Bununla birlikte, artık 2.evimiz diyebileceğimiz Hope Alkazar için yıllık dijital içerik programını tasarladık. Bu program, immersive deneyimler, sergiler, immersive yemek deneyimleri ve paneller gibi birçok içeriği içeriyor. Hem komüniteye alan açabileceğimiz hem de Hope’un güçlü altyapısının hakkını verebileceğimiz için çok heyecanlıyız. Bu projelerin her biri, xtopia’nın misyonu doğrultusunda yenilikçi ve etkileyici deneyimler sunmayı hedefliyor.

Önceki

Dijital Sanat Evreni Epson’la Genişliyor

Sonraki

ABD HÜKÜMETİ MEVCUT FİKRİ MÜLKİYET YASALARINI NFT'LERE UYGUN BULUYOR

Related Posts
Devamını Oku

Dijital Sanat Evreni Epson’la Genişliyor

Epson lazer projeksiyon teknolojisi, görsel sanatlar ve mekan enstalasyonları gibi çeşitli alanlarda etkileyici ve sürükleyici bir sanat deneyimi yaşatıyor.
Total
0
Share