Akbank ana sponsorluğunda, Tersane İstanbul’da gerçekleşen CI Bloom, 10-11 Mayıs Ön İzleme ve 12-15 Mayıs günlerinde 34 bin 700 ziyaretçiyi ağırladı. Contemporary Istanbul tarafından düzenlenen ve Türkiye’deki sanat galerilerine odaklanan CI Bloom, yeni bir çağdaş sanat fuarı. Contemporary Istanbul’un bir ara fuarı diyebileceğimiz CI Bloom’da NFT takipçisi olarak gözüme çarpanları sizlerle paylaşmak isterim.
CI Bloom’un ilk edisyonunda sanatseverler “Digital Horizons: The New State of the Art” sergisinde dijital sanat ve NFT’lerle buluştu. Paribu desteği ve ContempoNeo organizasyonu ile düzenlenen sergide NFT koleksiyoncuların sahip olduğu Beeple, XCopy, PAK, Damien Hirst, Sofia Crespo, Larva Labs, Mario Klingemann, BayC, ha:ar’ın da aralarında olduğu dünyaca önemli NFT sanatçılarının –hatta en top isimlerin- eserlerini sergiledi. Serginin kürasyonunu MoCDa (Museum Of Contemporary Digital Art) yaptı. Yaratıcı yönetmenliğini ise sanatçı ikilisi ha:ar (Arda Yalkın & Hande Şekerciler) üstlendi. Sergiye teknoloji desteğini ise LG OLED sağlamış.
Dijital Horizan bölümü sadece NFT’lerin monitörler üzerinden gösterilmesiyle bitmedi. Sergi, birtakım konuşma serisi etkinlikleriyle de desteklendi. Böylece katılımcılar için de oldukça verimli, öğretici bir alana dönüştü Tersane Istanbul. ContempoNeo Lounge’da 12-14 Mayıs tarihleri arasında yaratıcı blockchain endüstrisi ve NFT konferansları, CI Bloom’da ziyaretçiler için önemli koleksiyoncu ve sanatçıların konuşmaları, NFT’lerin hukuki, mali açılardan incelenen açık oturumları gerçekleşti. Global açıdan önemli NFT ve blockchain şirketlerinin temsilcileri tarafından yapılan sunumlar ve eğitimler yer aldı. Aynı zamanda NFT’ler hakkında hiçbir bilgisi olmayan veya merak eden kişiler içinse Blockchain 101 atölyesi yapıldı.
Serginin yaratıcı yönetmenliğini üstlenen ha:ar ikilisinden Hande Şekerciler, CI Bloom kapsamında gerçekleşen konuşmalarda yaptığı sunumda NFT üzerine düşüncelerini aktardı:
“Blockchain’in sanat dünyasındaki kullanımıyla ilk defa, 2019’da Miami Art Week sırasında CADAF’da karşılaşmıştık. O vakitler şimdiki gibi ana akımın gündeminde olan bir mevzu değildi. NFT aslında bir sertifikalama biçimi bu arada. Genel kanının aksine bir medyum ya da üretim biçimi değil. Bizim amacımız fiziksel sanat piyasasıyla, henüz, ilgilenmeyen daha genç, çoğunlukta işi ve özel hayatını internette kurgulayan yeni kuşak koleksiyonerlere ulaşmaktı. Çünkü onların fiziksel işleri beğenseler de almak için bir motivasyonları yok. Zira sürekli ekran başındalar ve hayatları, eserlerini sergileyebilecekleri duvarları sosyal ağlarda. Bu koşullarda yeni kuşakla buluşabilmek ve zamanın ruhunu yakalamak amacıyla NFT üretmek bize mantıklı geldi. Öte yandan biz NFT olarak sergilemek/satmak üzere özel eserler üretmiyoruz. Sadece mevcut eserlerimizin bir edisyonunu NFT olarak hazırlıyoruz. CI Bloom’a da çok sevdiğimiz koleksiyoner arkadaşımız Kına Demirel ile son yaptığımız videomuzun NFT’si ile katıldık. Kına uzun zamandır bir NFT edisyon almak niyetindeydi. Fakat bir türlü denk gelmemişti. Onun beğendikleri hep ilk satılanlar oluyor. Bu sefer daha yapmaya başlamadan eseri almaya karar verdi. Aşağı yukarı nasıl bir video yapacağımızı biliyorduk, o da bu işi sipariş etti. Kendisi de eseri ilk defa sergide gördü. Böyle sürpriz bir hikayesi var bu eserin. Sergileme başladığı zaman bizim eser üzerindeki söz hakkımız bitiyor. O noktada artık bizim ne anlattığımız değil, izleyicinin ne anladığı ve nasıl yorumladığının bir anlamı oluyor. Biz genel olarak toplumun- bireyle, bireyin diğer bireylerle olan ilişkisi üzerine işler kurguluyoruz. ‘Digital Horizons: The New State of The Art NFT’ sergisine ‘Impossible Sculptures’ serisinin bir parçası olan video eserle katılıyoruz. Nihayet gelen baharla ve pandeminin etkisini yitirmesiyle beraber sanat piyasanın yeniden canlanmaya başladığı günlerde, özellikle iç piyasaya ve genç sanatçılara/koleksiyonerlere yönelik böyle yeni bir fuar hoş bir yenilik oldu. İnsanlar Tershane’nin İstanbul’la iç içe mekânında baharın gelişini, böyle bir sanat etkinliğiyle kutladı. Digital Horizons’ın öneminden de kısaca bahsetmek gerekirse; fiziksel sanat dünyasına yeni yöntemleri, üretim, sergileme ve yeni nesil koleksiyonerleri anlatmak; aynı şekilde fiziksel olmayan piyasayı oluşturan aktörlerin fiziksel sanat dünyasıyla yakınlaşması, bir araya gelip birbirini anlaması açısından kilit bir rol oynayacağını düşünüyoruz. Birçok önemli konuşmacının yer aldığı, aynı zamanda yeni teknolojilerin nasıl kullanılacağına dair atölye çalışmalarının da yer aldığı konuşma programının da bu anlamda çok faydalı olacağını düşünüyoruz. Serginin bir mesaj iletmek kaygısı yok açıkçası. Yukarıda bahsettiğim gibi amacımız, yeni nesil koleksiyonculuk anlayışını bir bağlama oturtarak, koleksiyonerler ve sanat izleyicisiyle paylaşmak. Bir anlamda kuşaklar arası bir köprü kurmak işlevini üstlenmiş olduk diyebiliriz.”
CI Bloom’da pek çok galeri sanatçısı dijital sanata göz kırptı. Bunlardan dikkatimi çeken eser Emin Mete Erdoğan’ın şamanistik öğeler barındıran çalışması oldu. Büyük bir ağacın altında “köklenen” birçok insanın temsil edildiği eser de fuarda NFT olarak satılıyordu. Erdoğan’ın NFT satışıyla ilgili de aktardığı küçük bir anekdot var, bu da bize koleksiyonerlerin henüz NFT’ye alışması için ne kadar erken bir dönemde olduğunu gösteriyor. Eseri satın almak isteyen bir koleksiyoner, duvarda asılı şekilde gördüğü monitörü aldığında eseri edinebileceğini düşünüp monitörü satın almak ister, ancak eser NFT platformu Foundation’da satılmaktadır. Bunun için de bir metamask cüzdanına sahip olunması gerekir. Bu hikâye de bize henüz yolun başında olduğumuzu gösteriyor.
Sabah Sergi, Akşam Parti
Tersane İstanbul’un deniz kenarındaki ferah ortamında gerçekleşen CI Bloom’da dikkat çeken noktalardan biri ise açık alanlardı. Yeme içme adına da fuarın yer aldığı alandaki eksikliği kapatacak bir katılım var. Katılan restaurant ve cafelerin listesi şöyle; Wu Bomonti, Parle, Momo, Cup of Joy, Sail Loft, Townhouse, Markus Ribs, Petra, Borsa ve Nappo Pizza. Bu durumdan bazı galericiler şikayetçi. Galerilerin hızlıca gezilip çıkıldığı, dışarıda daha çok vakit geçirildiğinden yakınılıyor. Ancak kimi galericiler de durumdan memnun, çünkü bu durum artık yeni nesil bir anlayış. Eğlence ve yeme-içmenin iç içe geçtiği bir alan oluşturulmasının renk kattığı bir gerçek ancak şu da olağan ki sergi ayağını bir tık geri planda bırakıyor. 14 Mayıs’ta ise büyük bir parti vardı. Akşam saatlerinde “Starry Night” parçasıyla hit olan DJ Peggy Gou, Haliç’te yapılan bir görsel şov ile sahne aldı.
Contemporary Istanbul Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli ise fuar kapanışında CI Bloom üzerine şöyle bir konuşma yaptı;
“Contemporary Istanbul olarak Türkiye’deki çağdaş sanata odaklandığımız CI Bloom’u Akbank ana partnerliğinde Tersane Istanbul’da gerçekleştirdik. Çağdaş sanat pazarı gelişme, yayılma ve büyüme trendine geçtiğimiz yıl ortasından itibaren girdi. Bu değişim dünyada da aynı paralelde oluştu ve devam ediyor. 2022 ve devamında 2023 yıllarının sanat pazarındaki anahtar oyucular yönünden önemi yüksek. Dünya genelinde ve ülkemizde yaşanan yüksek enflasyon, yanımızdaki savaşa rağmen sanat pazarının gelişeceğine inanıyoruz. Sanat insanların vazgeçilmezi olma yolunda ilerleyecektir. Genç sanatçıları galerilerimiz bünyelerine kattılar, genç galeriler pazara girmekteler ve tabii gelişen, dünyadaki sanat pazarını yakından izleyen koleksiyoncuların daha yakınımızda görüyoruz. CI Bloom katılımcı galerileri yüzde 84 ile yüksek satış seviyesini yakaladı. Bu oranı Contemporary Istanbul yönetimi olarak son derece sevindirici buluyoruz, bu tüm Contemporary Istanbul ekibinin başarısıdır. İstanbul bu gelişmeler içinde dünyada önde gelen kültür sanat merkezleri içinde ön sıraya yükselmektedir. Bu yükseliş etkinlik ve gelişmelerin dünyaya anlatılması, duyurulması ve dünyadan önde gelen sanatseverlerin İstanbul’da ağırlanmaları ile hızlanacaktır. Tabi bu, başta Akbank olmak üzere Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA), Türk Hava Yolları, İstanbul Büyük Şehir Belediyesi ve diğer ana kurumların katkılarıyla oluyor.”
