“Non-fungible token”ın kısaltması olan NFT, Türkçeye birebir çevirecek olursa “değiştirilemez jeton” anlamına geliyor. Ancak bu çevirinin çoğumuz için pek de anlamlı olduğunu söyleyemeyiz. Bu nedenle yazarlarımızdan Uğur Erden’den bize bu kavramı bir örnekle açıklamasını istedik.
Uğur:
“Birçok insan çocukluğunda ve özellikle ilk gençlik yıllarında bir şeyler toplamaya merak sarmıştır. Bazıları bilye, misket veya cilli gibi isimlerle anılan yuvarlak küçük camlar toplamış ve hatta onları birbirine vurdurarak yahut belli bir noktaya en yakın yere atmaya çalışarak kazanmalı-kaybetmeli bir oyun oynamışlardır. Bu misketlerin de metalik, beyaz veya görece büyük olanları vardır ki onlar diğerlerinden daha değerlidir. Başkaları pul veya para ve hatta bazıları kelebek koleksiyonu oluşturmuşlardır. Pokemon tasoları veya Bayblade’ler de bir dönemin koleksiyonları olmuştur. Büyük bir kesim ise mutlaka futbolcu kartları topladığını hatırlayacaktır. (Amerika’da beyzbolcu veya basketbolcu kartları daha yaygındır.) Diğerlerinden farklı olarak bu kartlarla tam bir takımı toplamayı başaranlar futbol topu, forma gibi hediyelerle ödüllendirilmişlerdir.
İşte bu deniz kabuğundan, yaprağa; misketten, tasoya uzanan çizgi insanlığın en başından beri değişmeyen bir gerçeğine hitap eder: Toplayıcılık. Dünya değişir ama insan değişmez. Her şey hızla dijitalleşirken koleksiyonlar da ona ayak uydurur ve ortaya NFT diye bir şey çıkar.
Misket örneğine geri dönersek. Bir misket düşünün şimdi. Bu misketten sadece sınırlı sayıda var ve oluşturulduğu şekilde sonsuza kadar değişmeden kalmak zorunda… Kopyalanamaz, toplam sayısı ve şekli değiştirilemez ama alınıp satılabilir veya el değiştirebilir bir misketin dijital hâli… İşte bu kadar basit. Bunlar bir çizim olabilir, ses veya video olabilir. Bazı NFT’ler tek medyanın sınırlı sayıdaki kopyalarıdır, bazıları ise bir koleksiyonun parçası olan tek orijinal medyalardır. Bu tek tek parçalar bir araya gelerek bir NFT koleksiyonu oluştururlar. Koleksiyon da, NFT’ler gibi benzersiz ve sınırlı sayıda NFT içermelidir. Bu koleksiyonlar blockchain denilen teknolojiyi işleten Ethereum, Avalanche, Fantom, Polygon gibi ağlarda saklanırlar. Bazılarının parçaları çok ciddi fiyatlara satılırken bazıları ise tarihin çöplüğünde yok olup giderler.”