NFT ve Akıllı Sözleşmeler Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Pınar Sönmez, bu ayki yazısında NFT’lerin ve akıllı sözleşmelerin bilinmeyenleri üzerine yazdı.

Av. Pınar Sönmez

Zaman ve mekân algısında devrim yaratan internet, toplumsal uyumun bilinç endüstrisindeki izdüşümü niteliğini haizdir. Bugün internet, dijital ekonominin hem çerçevesini çizmekte, hem bilme ve eyleme yeteneğini bambaşka bir performansa dönüştürmeye olanak sağlamaktadır. İnternetin sağladığı üretici olabilme avantajı ancak belli doğrulara göre kullanılabilirse, günümüz mevzuatında hakların, yükümlülüklerin bilinmesi ile birleşir, böylece üretici / eser sahibi lehine bir oluşum ve ilerleme gerçekleşir. Web 3.0 ile yeni, merkeziyetsiz ve kullanıcıların kendi verilerini kendilerinin yönettiği internet deneyimine, blokzincirine, kripto para birimlerine, NFT’ye ilişkin tüm kavramların en kısa zamanda yasa ile çerçevelenmesi gerektiğini vurgulayarak başlayalım.

Bugün NFT, ekonomide bir düzlemden başka bir düzleme geçerken yapısal olduğu gibi anlamsal bir dönüşüme de işaret etmektedir. Müzakerelerden sözleşme konusunun ifasına kadar çözümcül yaklaşımlarla yürüttüğümüz Sözleşmeler Hukuku; NFT açısından bilhassa yorumlanması, açıklanması, üzerinde dikkatle durulması gereken iktisadî bir alandır. Disiplinlerarasılık ekonomi, hukuk, yaratıcılık, teknoloji, bilim arasında sonsuz köprü inşa edilmesinin biçimidir şu anda. Teknoloji, dijitalizasyon, telekomünikasyon, elektronik ticaret, kripto paralar ve elbette NFT; sözleşmeler sahasının konusu, imkânı, açılımıdır. NFT’nin; Fikri Mülkiyet Hukuku sahasında blochain teknolojisi ile bütünleşik dijital haklarla yeni bir işlerlik kazandığı açıktır. Bu özgürleştirici olması hedeflenen işleyişin sağlanmasında NFT’nin kullanım alanı sanat eserleriyle sınırlı değildir. Bununla birlikte fikri mülkiyetteki tanımıyla eserin biricikliği” ile örtüşmesinden bahisle, FSEK m. 4’te yer alan Güzel Sanat Eserleri”ne ilişkin NFT’nin en cazip form olduğunun altını çizmeliyim. Proje konularının eser niteliği taşıyıp taşımadığından NFT’nin eser korumasından yararlanıp yararlanamayacağına dek legal mesele, ciddi oranda telif hukukunda düğümlenmektedir.

Akıllı Sözleşmeler ve Fikri Haklar Yönetimi

Gerçek şu ki, blokzincir teknolojisinin akıllı sözleşmeler içinde kullanılması, hukukun pek çok alanını etkileyecek büyük bir gelişmedir. Güvenilirlik, hız, şeffaflık, eşitlik iddiası içeren akıllı sözleşmelerin bu manada, sanatın demokratikleşmesi için de bir boyut sağlayıp sağlamadığı halen tartışılıyor. Borcun kaynaklarından biri olan sözleşmelerin çekirdeğinde, tarafların sözleşme yapmak hususunda iradelerini açıklamaları ve söz konusu iradelerin uyuşması bulunmaktadır. Sözleşmenin taraflarının, konusunun, hak ve yükümlülüklerin doğru saptanması ve sözleşmede düzenlenen şekilde yerine getirilmesi şarttır. Sözleşmenin temelinde “güven”in yattığını hep hatırlamak ve hatırlatmak gerek. Asıl mesele, Sözleşme Hukukunun bünyesindeki güven hususunun teknoloji ve akıllı sözleşmelerde nasıl karşılık bulacağıdır.

Blokzincir teknolojisi ile sürekli yeniden yorumlamaya tâbi tuttuğumuz akıllı sözleşme hakiki bir heyecan, merak, ilgi, dikkat odağı! Kendi kendini ifa edebilen, geleceğin teknolojisi, dijitalizasyonu ve hukukunun iş birliği alanı akıllı sözleşmeler, aslına bakarsanız çok yakında ortaya çıkmış bir sözleşme teknolojisi değil. Akıllı sözleşme; ilk kez 1994’te, hukukçu, bilgisayar bilimci ve kriptograf Nick Szabo tarafından kendi kendini ifa edebilen sözleşmeler düşüncesi ile oluşturulmuş, akademide kabul göp gerekçelendirilmiş bir kavramdır. Szabo akıllı sözleşmeyi, sözleşmenin şartlarını icra eden bir işlem protokolü” tanımıyla açıklamıştır. Blokzincir teknolojisi ve Bitcoin’in ortaya çıkması sonrası geliştirilen Ethereum’un tesiridir ki akıllı sözleşmeyi gündeme taşımıştır. Bu nedenle, Ethereum blokzinciri akıllı sözleşmelerin “rönesansı” olarak da betimleniyor.

NFT, Akıllı Sözleşme Ve Telif Hukuku

Ülkemizin de içinde bulunduğu Kıta Avrupası ülkelerinde eser, Bern Anlaşması bağlamında telif hukukuyla korunmaktadır. Blokzincir teknolojisinin dağıtık yapısı nedeniyle bunlar üzerinde kurgulanan akıllı sözleşmeler Fikri Mülkiyet ve Sanat Hukuku, Borçlar Hukuku, Ticaret Hukuku ile birlikte Milletlerarası Usul Hukukunu ilgilendirmektedir.

NFT’ler, akıllı sözleşmeler kullanılarak blokzinciri ağında oluşturulmaktadır. Bu işlem için halka açık ve izne tabi olmayan blokzincirleri kullanılmaktadır.  Akıllı sözleşmelerin belirleyici noktası, değişikliğe kapalı olmaları ve otomasyondur. Önceden kararlaştırılmış ve akıllı sözleşmeye kodlanmış olan şartlar gerçekleştiğinde, tarafların başkaca bir işlem yapmasına gerek kalmaksızın akıllı sözleşme ile kararlaştırılan hususları otomatik icra eder. Kurulu sistem, akıllı sözleşme şartlarının yerine getirilip getirilmediğini denetler, şartlar oluştuysa akıllı sözleşmenin tarafları arasında malvarlığı değerlerinin değiş-tokuşunu kendiliğinden gerçekleştirir. Bu nedenle, akıllı sözleşme, geleneksel anlamda sözleşmeye benzemekle birlikte, aslında akıllı sözleşmeyi bilgisayar kodunun içine yerleştirilmiş anlaşma ya da anlaşma bölümü vasfıyla değerlendiriyoruz.

NFT ve Sözleşmesel Amaçlar

Klasik anlamda sözleşme neye dayanır? İrade serbestisi ve irade serbestisinin anahtarı “güven” unsuruna. Küresel krizlerin ve ulusal uzun yargılama süreçlerinin olduğu bir çağda akıllı sözleşme ile mutlak güven unsurunun aşılması amacını gözlemliyoruz. Buradan hareketle diyebiliriz ki; akıllı sözleşmeler mantığının iki gerçek hedefi vardır: 1- Aracıların ortadan kaldırılması. 2- Hukuki işlemleri teminen mümkün olduğunca sözleşmenin temelinde aranan güven ihtiyacının aşılması. Büyük oranda ilk hedef gerçekleşmiş olup ikinci hedefte Ethereum ile yol kat edilmiş olsa da; yazılım ve hukuk pratiğinde derinleşmeye ve amacın gerçekçiliğinin irdelenmesine lüzum var.

Roma Hukukuna dayanan, 19. yüzyılın başında kabul edilen kodifikasyonlarla biçimlenen yeni Sözleşmeler Hukuku büyük değişim, dönüşüm içinde. Bu ilginç süreç gerçekten öğretici, keyifli, heyecanlı. Akıllı sözleşmeler elbette kuruluş ilkelerine göre Sözleşme Hukukunun genel ilkelerine tâbi. Ancak dikkat edilmelidir ki akıllı sözleşmenin Sözleşme Hukuku çerçevesinde bir sözleşme meydana getirebilmesi, akıllı sözleşmeye uygulanacak ulusal hukukun mevcut kuralları uyarınca, sözleşmenin kurulması için gerekli şartların gerçekleşmiş olmasına ve bu sözleşmenin geçersizliğine yol açan bir sebebin bulunmamasına bağlıdır.

NFT’ye ilişkin akıllı sözleşme uygulamasının gelişim aşamasında olduğunu hatırlatarak kanun koyucu tarafından özel hükümlerin kabul edilmesinde; uyuşmazlıklar, kararlar, emsaller, regülasyon ve Millletlerarası Usul Hukukunun etken olacağını öngörüyorum.

Akıllı sözleşme ile igili hatırlatmak istediğim bir husus da kod ve kayıtların eksiksiz olması gerektiğidir. Akıllı sözleşme ancak eksiksiz ve kayıtlı kodlarla faaliyet yürütebilir. Görünen o ki; hukuk uyuşmazlıklarda çözüme varılması hususunda Szabo gibi algoritma yazabilen ve yazılım geliştiren hukukçuların olumlu etkisini saptayacağız.

Her sözleşme için önerilen husus, NFT’deki akıllı kontratlar için de geçerli; NFT’nin devrinin hangi hakları ve sorumlulukları kapsadığının tespitini teminen akıllı kontratların her sözleşme gibi dikkatle incelenmesi gerekir. Bazı akıllı kontratlar NFT eserin sınırlı bir kullanımını içerdiğinden, devralan da bu sınırlı haklara sahip olacaktır. Her somut olayda, akıllı sözleşme kodunda yer alan komut ve fonksiyonlara muhakkak bakılması hukuka uygunluğu temin edecektir.

NFT, Uluslararası Hukuk ve Regülasyon

Blokzincir teknolojisi ve akıllı sözleşmelerle ilgili milli hukuk sistemlerindeki regülasyon çalışmalarının artarak devam etmesi, hukukun teknolojiyle birlikte ve sofistike tutumla hareket etmesi gerekiyor. Ülkemizde ekonomi yönetiminin yenilendiği şimdiki dönemde sürdürülebilirlik, yaratıcılıkta adalet, hukuki öngörülebilirlik için kanunileşme çalışmalarına yönelik ekosistemin, kamuoyunun talebi ve ısrarı önemlidir. Akıllı sözleşmeler için olması gereken; ticaret açısından yapay zeka ve doğru veri ile destekleme, hukuk açısından geçerlilik ve bağlayıcılık unsurlarının sabitlendiği regülasyonun gerçekleşmesi, uygulamada hakkaniyetle ilerlemektir.

Önümüzdeki süreçte, finansal teknolojilerin yönetim yapılarını, formlarını, pratiklerini değiştirme potansiyellerini göz önünde bulundurarak mülkiyetin yeni formlarının tezahürünü ve katma değerli teknolojik ürünleri; birlikte fikir üreterek, yasaların lafzına ve ruhuna göre anlamlandıracağız.

Mevcut durumda, ülkelerin kalkınması ile fikri mülkiyet haklarının güvenceye alınması ve yasaların doğru uygulanması arasında yakından bir ilişki var. 20. yüzyıl için zikredilen sermaye açığının 21. yüzyılda bilgi açığı yönünde değiştiği tespit ediliyor. İşte bu açığı kapamak için bilhassa OECD ülkelerinin bilim, teknoloji ve yenilik üzerine kurulu avangart, güncel projelere yöneldiğini görüyoruz. Bu nedenle yaratıcı ekonominin her aşamasında, fikri emek ürünlerinde hukuki korumanın, bir hak, bir şart, süreklilik, verim için gereklilik olduğunun gözetilmesinde ve NFT’nin, akıllı sözleşmelerin, yaratıcılığın legal geleceğine dikkat kesilmekte fayda var. İşte sürekli hukuki bilgi isteyen bir yenilik, değişim, dönüşüm alanı!

Önceki

Yiqing Chen: "Sergilenen eserim, görünür ışık, bilgi ve teknoloji ontolojisi üzerine devam eden araştırmalarımdan ortaya çıkan, dokunaklı bir CGI filmi olan 'Flickering Breath'."

Sonraki

Ahmet Rüstem Ekici: "Müthiş bir geçiş süreci içerisindeyiz."

Related Posts
Total
0
Share