Dijital evrenin genişlemesi ve yeniden tanımlanan değerler 

Gökhan Kurtaran yazdı.

Dijital dünya ve teknolojik gelişmeler kripto para birimlerinden sanal gerçekliğe, yapay zekadan robotik sistemlere, yüz tanıma altyapılarından, NFT yani bir diğer deyişle “takas edilemez jeton” koleksiyoncularının yükselişine kadar baş döndürücü bir hızla ilerliyor. Öyle ki kimilerine göre, bütün bu gelişmeler, zaman içerisinde insanoğlunu Kafka’nın Gregor Samsa’na, dünyayı ise George Orwell’in 1984’üne dönüştürecek, gerçek ve sanal arasındaki çizgi inceldikçe neyin gerçek neyin sanal olduğunu anlayabilmek daha da karmaşık bir hal alacak. Zihinlerimizin, yıllar içerisinde dijital ayak izimizle oluşan karbon kopyası bizler gibi hareket edecek, hatta neyin bizim için en iyi olduğu bizden daha iyi bilecek. Bugün yapay öğrenmenin ve yapay zekanın erken safhalarını kullandığımız mevcut teknolojilerle neredeyse tamamlamak üzereyiz. Kısacası emekleme dönemi geride kalıyor. Öte yandan tüm bu alternatif dünyada, yeni yatırım araçlarına, sanal evrenden mülk almaya, kripto ödeme sistemlerinden, dijital sanatın ve mülkiyet haklarının yeni değerler olarak yükselişine kadar yaşanan değişimler, adeta Promethus’un ateşi çalarak insanoğlunun kullanımına sunması anlamına da gelebilir. Modern insan, endüstriyel devrimle madenlerle maddeyi üst seviyede kullanabildi ve Yunanca’da bölünemez anlamına gelen atomu parçacıklarına ayırmayı başardı. Bugünün insanı ise yeni değerler ekseninde alternatif bir evrende kurulan agoralarda kendini yeniden tanımlama ihtiyacı hissediyor. Öyle ki bugün dünyanın herhangi bir noktasında sabah uyanan bir bireyin 8 saatlik uyku diliminde kaçırdıkları bile hiç azımsanacak seviyede değil. Belki de çok yakında siz uyurken, sanal evrendeki avatarınız Asya piyasalarını çoktan takip etmiş, sanal agorolarda tartışıp, sizin adınıza kararlar almış bile olabilir. Böylece acaba uyumayan, yenilmeyen, zamana karşı direnen ve adeta ölümsüzlüğe dönüşen bir var oluştan bahsedebilir miyiz? Yeri gelmişken, akıl sınırlarını zorlayacak bu tip soru ve sorunlara meraklı olanlara National Geographic’in 2017 yılında yayımladığı altı bölümlük “Yıl Milyon” adlı belgeselini tavsiye ederim. Gideceğimiz istikameti anlatması açısından son derece başarılı olduğunu düşünüyorum.

Gelelim NFT’lerin yükselişine; neden bu kadar önem kazanmış durumdalar? Eğer takas edilemez nitelikte iseler neden insanlar milyonlarca doları herhangi bir dijital sanat ürününe, yada basit bir tweete yatırabiliyor? Bunu şöyle açıklamak mümkün? İnsanın tarihsel ve varoluşsal olarak herhangi icat yada sanat eserine imza atarak ölümsüzlüğü elde etmek gibi bir derdi olduğu açık. Bununla başat kabul edilebilecek bir diğer istek, arzu ise insanın eşsiz, benzersiz, tek olana sahip olma mücadelesidir. Kim Dali’nin ya da Kahlo’nun orijinal bir eserinin tek sahibi olup evinin duvarlarında sergilemek istemez ki? 

İşte tam da bu yüzden tıpkı Rönesans’ta olduğu gibi insanın kendini ve bu dünyadaki yerini yeniden belirleme girişimine ek olarak, eşsiz dijital varlıklar da giderek agoranın itibarlı koleksiyoncularının rağbetine uğramaya devam edecek. Bir Monet eserinin kopyasını dünyanın pek çok yerinde görebilirsiniz. Ama sanatçının tek ve benzersiz eseri her daim en yüksek değeri temsil edecek ve sadece bir kişi ödediği değer karşısında bu eserin sahibi olabilir. NFT işte tam da bu yüzden geleceğin dijital sanat koleksiyonlarının hem eşsizliğinin ispatlandığı hem de bir değer olarak aktarılabildiği yeni bir statü ölçütü olma yolunda ilerliyor. 

Bugünün dijital aristokratları tıpkı dün olduğu gibi yapay evrenin duvarlarını Michelango’ya süsletecek ise, neden böylesi bir dijital eserin tek bir sahibi olmasın ki? Bu ilk ayki yazımızda biraz daha geniş bir perspektifle bazı soruları ortaya atarak başlamak istedim. NFT ve benzeri gelişmelerin sadece bir saman alevi veya “hype” mı, yoksa yeni dijital evrenin temellerine dayanan bir ihtiyacın sonucu mu olduğu sorusunu irdelemeye çalıştım. İlerleyen yazılarımda bunu daha da detaylandırarak sizlerle paylaşmaya, sizlere yeni bir pencere açmaya çalışacağım. Sağlıcakla kalın. 

Gökhan Kurtaran

Önceki

Cumhuriyet Gazetesi Arşivi ve Aziz Nesin'in Anıları NFT Oluyor

Sonraki

NFT Dünyasının Beklediği Etkinlik ApeFest 2022 Başlıyor

Related Posts
Total
0
Share