Birkin, Hermès ve Bir NFT Davası

Pınar Sönmez, Birkin ve Hermés çantalarının olay yaratan NFT davası üzerine yazdı.

Pınar Sönmez

İkon Jane Birkin’i, NFT ve hukuk yazısıyla analım. Birkin’in Babylon konserinin şarkılarıyla, dans adımlarıyla ve işte bir emsal kararla; Birkin bag NFT’leri konulu Hermès & Rothcshild Davası…

Öncelikle şunu söylemeliyim; Kıta Avrupası Hukukunda Fikri Mülkiyet Hukuku yasaları tarafından korunan eserin işlenmesi, çoğaltılması, yayılması, temsili için eser sahibinden yazılı izin alınmış olması gerekir. Ülkemizde 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunun 52. maddesine göre söz konusu yazılı izin ya da sözleşmede hangi mali hakkın/hakların devredildiğinin açıkça yazılması aranır. Buradan bahisle, yazılı izin alınmamışsa ya da yazılı izinle devredilen haklar ayrı ayrı belirtilmemişse ve bir mali hak ihlal ediliyorsa eser sahibinin tazminat hakkı söz konusu olacaktır. Bu önemli bilgi girişiyle somut olayı ve davayı ele alalım. NFT eserde fikri haklarla birlikte ticari marka ve patent hakları korumasının da kümülatif olarak değerlendirilmesi doğru yaklaşımdır.

İlk Açıklamadan Asıl İhtilafa

2021’de moda markası Hermès’in Jane Birkin adına ürettiği çantalardan birinin NFT koleksiyonunu oluşturan sanatçı Mason Rothcshild, fikrini çalan dolandırıcıları” eserinin sahte versiyonlarını satmakla suçladı. Hermès’in orijinal Birkin çantaları 9 bin ile 500 bin dolar arası fiyatlarla satılıyor. 10.12.2021’de, 200 ethereum, yani yaklaşık 790 bin dolardan işlem gören çanta NFT’lerini yaratan sanatçı Rothschild, dolandırıcıların MetaBirkin adlı eserlerinin sahte versiyonlarını satarak 35 bin dolar kazandığını ileri sürdü. Rothschild, koleksiyonunu OpenSea adlı çevrimiçi pazarda satışa sunmadan bir gün önce eserlerinin sahtelerinin yine aynı platformda satıldığını gördüğünü beyan etti.

Mevzunun çarpıcı yanı, Hermès’in ifadesindeydi. Hermès; asıl, dijital sanatçının kendi fikri haklarının çalındığını dile getirerek “Birkin çantalarının Metaverse ortamında ticarileştirilmesi için sanatçıya izin vermediğini,” duyurdu ve henüz Metaverse’e girmediğini çünkü “el yapımı fiziki nesnelere değer verdiğini” de ekledi. Hermès, “Bu NFT’ler, şirketin fikri mülkiyet haklarını ve ticari marka haklarını ihlâl ediyor ve Metaverse’deki sahte Hermès ürünlerinin bir örneğidir,” dedi.

Bu aşamada, Financial Times’a açıklama yapan Brabners Hukuk’taki meslektaşlarım, fikri mülkiyet haklarının Hermès’e ait olduğunu, bu satışın gelir akışına müdahale olduğunu, yanlış izlenim bırakıldığını beyan ettiler. Evet; bu ifade, bir dava hazırlığı niteliği taşıyordu.

MetaBirkin NFT’lerine İlişkin Dava

Bir anda mesele eserin izinsiz kullanımı noktasında kilitlendi ve böylece asıl hukuki ihtilaf, Hermès’in Rothcshild’ın NFT koleksiyonunu Birkin ticari markasını hukuka aykırı bir şekilde kullanmakla suçlamasıyla başladı. Hermès, MetaBirkin NFT’leri hakkında ABD’de dava açtı.

MetaBirkin koleksiyonu, kürklü Birkin tarzı el çantalarını tasvir eden 100 NFT sanat eserinden oluşuyor ve Rothschild’in bu projeden 1 milyon dolardan fazla gelir elde ettiği söyleniyordu. Şirketin mahkemeden istediği NFT koleksiyonunun satışının durdurulmasını Mahkeme kabul etti. Hüküm, her somut olayda ve uyuşmazlık dosyasında somut delillere göre gerekçelendirme ile kurulur. Nitekim Yargıç Jed Rakoff, Hermès’in talebini kabul etti ve Rothschild’in projeyi pazarlamaya devam etmesi eylemine temkinli yaklaştı. Yargıç, Rothschild’in Hermes’in ticari markalarını kullanarak tüketicileri Hermès’in MetaBirkin NFT’lerini desteklediğine inandırmaya çalıştığına kanaat getirdiğini belirtti.

Rothschild, projenin sanatsal ifade olduğunu ve Hermès ile herhangi bir bağlantısı olmadığını savunsa da yargıç ve jüri, “Birkin” kelimesinin kullanılmasının açıkça yanıltıcı olduğu ve Hermès’in ticari marka haklarını ihlal ettiği düşüncesine vardı. Sonuçta kurulan hükümle mahkemenin, jüri kararının ardından Rothschild’ün Hermès ticari markasını ihlal ettiğine sanatçının Hermès’e tazminat ödemesine karar verdiği kaydedildi.

Eser Koruması, Yazılı İzin ve NFT

Şimdi, davanın heyecan verici içeriği ile birlikte hukuki gerçeklere bakalım. Bir fikri ürünün eser kabul edilmesi, dolayısıyla eser korumasından yararlanabilmesi için kanunda yazılı eser türlerinden birine girmesi ve eser sahibinin hususiyetini taşıması koşuldur. Eser türleri kanunda tahdidi, yani sınırlı olarak sayılmıştır. NFT sözkonusu olduğunda hatta ayrıca NFT sanat eserinden bahsedildiğinde Mahkemelerin eseri hangi kategoride değerlendireceğine yönelik karar ancak ihtilaf halinde ve bu uyuşmazlık mahkemeye taşındığında neticelenecek, netleşecektir. Dava dosyasında, NFT eserin teknik detayları incelenecek, zaman damgalı olması önem arz edecek ve eser statüsü belirlenecektir. Her somut vakada NFT eserin orijinallik, yazılı izin ya da mali hak devri mevzuları araştırılmalıdır.

NFT’nin kanunen eser kabul edilmesi asıl meseledir ve eser olduğu tespit edilirse tüm mali ve manevi hakların eser sahibinde bulunduğu hakikatine göre yol alınmalıdır. Eser sahibinin mali hakları bağlamında dijital eserin klasik eserden bir farkının olmaması, yine eğer işleme, çoğaltma isteniyorsa, bir eserden başka eser üretiliyorsa hakların eser sahibinden yazılı izinle ve hakların ayrı ayrı belirtilerek devralınması gerekmektedir. Aksi takdirde, şartları varsa tazminat talebi ve cezai yaptırımla karşılaşılabilecektir.

Türk HukukundaFSEK kapsamında bir eser söz konusu olduğunda ve eserin bir blokzincir üzerinde depolanması veya bir akıllı sözleşme çalıştırıldığında ağda yer alan bir birim üzerinde üretilmesi durumunda FSEK çerçevesinde öngörülen mali haklardan çoğaltma, yayma haklarının yanı sıra eserin aslı başkasına aitse işleme hakkı devreye girecektir. İşlemenin ve çoğaltmanın legal şekilde gerçekleştirilmesi için ya eser sahibinden yazılı izin alınması, mali hak devir sözleşmesi imzalanması ya da istisnai olarak FSEK m. 30 vd. düzenlenen kamusal fayda hallerinden birinin mevcudiyeti gerekecektir. NFT’lerin dağıtımı ise çoğaltılmış nüshanın internet üzerinden dağıtımı kategorisinde nitelendirilebilecektir. Türk Hukukunda yayma hakkının fiziksel varlığa sahip eserler için uygulanabilir olduğu, elektronik ortamda içeriklerin aktarılmasının umuma iletim hakkı kapsamında değerlendirileceği kabul edilmektedir. Bu nedenle, eser sahibinin manevi haklarından umuma arz hakkına da dikkat edilmesinde fayda var.

Hermès & Rothcshild Davasının merkezi; fiziksel varlık olan bir eserin NFT ile ilişkilendirilmesinin hukuka uygunluğu için eser sahibinin veya eser sahibi tarafından yetkilendirilmiş bir kişinin yazılı izninin alınması ya da mali hak devir sözleşmesi imzalanması ve ticari marka hakları ile ilgilidir.

NFT Eser İçin Yasal Öneriler Üzerine

Açık ve net ifadeyle; NFT ile ilişkilendirilen eser üzerindeki mali hakların veya bu hakların kullanımının devri için sayılan tüm olasılıklarda ilave bir sözleşme hazırlanması (veya istisnai olarak FSEK m. 30 ve devamında düzenlenen kamusal fayda bazlı sınırlamalara dayanılması) uygun olacaktır. Zira FSEK’te mali hakların veya bu hakların kullanımının devri 48. madde ve devamında hususi kurallara tabi tutulmuş; FSEK m. 52 ile tüm bu sözleşme ve tasarrufların yazılı şekilde yapılmasının ve ilgili hakların ayrı ayrı gösterilmesinin gerekli olduğu düzenlenmiştir. Üstelik bir kişinin bedel ödeyerek edindiği NFT ile ilişkilendirilmiş eseri yine dijital platformlarda sadece sergilemesi için dahi yayma, çoğaltma veya umuma iletim hakkı devreye gireceğinden sözleşme ile yasal koşullar sağlanacaktır. Nitekim NFT’lerin sergilendiği platformların kullanım koşullarında da bu amaçla NFT oluşturan ve eser ile ilişkilendiren kişilerden lisans alındığına dair düzenlemeler de görülmektedir.

NFT eser için yasanın aradığı hususiyet şartına dikkat edilmeli, bir başkasına ait eserin NFT vasıtasıyla yeniden üretiminin işleme, çoğaltma, yayma, temsil haklarının ihlali tespitiyle değerlendirilebileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Yazılı izinde ya da sözleşmede hakların yazılması ile işleme, çoğaltma, yayma, temsil haklarının kullanılmasında yasallığın gerçekleşeceği sonucuna varabiliriz.

Öte yandan, yasa koyucu tarafından regüle edilene kadar doktrinde de kabul gördüğü üzere ilerideki hak kayıplarının önlenmesi açısından bilhassa tanınmış marka sahiplerinin tescil ettirdikleri tasarım listelerine, ürünlerin NFT versiyonlarının da eklenmesi düşünülebilir.

Somut çağdaş olaylar, davalar, emsal kararlar; fikri hakların hukukunu incelerken değere değer katma göstergelerini ve buradan hareketle ekonomi politikalarını çok yakından etkiliyor, etkileyecek. Ve belli ki; Jane Birkin sesinin, zarafetinin, stilinin, NFT ve hukuk gerçeği ile disiplinlerarası gelecekte de  yankılanacağı apaçık…

Önceki

Bir Grup Koleksiyoner, Bored Ape Yacht Club NFT'lerinin "Yanıltıcı" Pazarlaması Nedeniyle Sotheby's'e Dava Açıyor

Sonraki

NFT Piyasası Tükeniyor. Peki Bu Büyük Hollywood Yetenek Ajansı Neden Hala Web3 Sanatçılarına Bahis Oynuyor?

Related Posts
Total
0
Share