Pınar Sönmez NFTFIVE’da, NFT hakkında 5 sorumuzu cevaplıyor

NFTFIVE’ın bu haftaki konuğu Pınar Sönmez. Hukukçu-yazar sorularımıza detaylı yanıtlar verdi.


1- Bize NFT dünyasını bize bir kaç cümle ile tanımlar mısınız?

NFT dünyasını bir kelimeyle tanımlamak gerekirse elbette yenilik, değişim, dönüşüm diyeceğiz. Yenilik değişim dönüşüm derken, ekonomideki, yatırımdaki, değişim isteği, bununla birlikte dünyanın geldiği yer. Ama aynı zamanda hukukun da bilhassa fikri mülkiyet hukukunun da ilerleyişiyle koşut ve de yaratıcılığın yeni alanlar istemesiyle ilgili bir husus söz konusu. Bundan bahsedebiliriz. Peki NFT’nin özelliği bilhassa ne? NFT’lerin takas edilememesi NFT’ler yoluyla biricik bir kayda, bir koda ulaşılması aslına bakarsanız fikri mülkiyet hukukuyla çok yakından da ilgili. Neden? Çünkü eser Eser’in tanımı kanunda iki husustan oluşuyor. Bir eserin mutlaka kanunda yazılı türlerden birine girmesi diğeri de sahibinin hususiyetini içermesi. Peki NFT ne diyordu bize? Biricik olmasından bir kod üzerine yazılmasından bahsediyor. Öyle değil mi? Tamam. Bu durumda fikri mülkiyet hukukundaki biriciklik, yani eserin tanımındaki hususiyetle ne kadar örtüşüyor? İşte bu koşutluk nedeniyle bilhassa sanat eserinde NFT söz konusu oldu. İşte bu nedenlerden dolayı en etkinin hukukla birlikte ilerlemesi de önem arz ediyor. Bu nedenle “kanunilik”ten bahsediyoruz. Bu nedenle mutlaka kanuni çerçevenin de çizilmesi gerektiğini söz konusu ediyoruz. Bu sadece Türkiye’de mi böyle? Hayır. Avrupa Birliği’nde de aynı şey konuşuluyor. Zaten hep beraber ilerlenecek. Neden? Çünkü Avrupa Kıta Avrupası hukuk sistemindeki Türkiye ancak birlikte ilerleyerek çözüme ulaşacak. 

2- NFT’ler ile yolunuz nasıl keşisti? 

NFT’lerle yolumun kesişmesi elbette müvekkillerimle, danışanlarımla ve aynı zamanda Yeditepe sanat ve kültür yönetimindeki derslerimle güçlendi. Çünkü bize gelen sorularla yeni yollar belirliyoruz. Bunların üzerinde araştırmalar, incelemeler yapıyoruz. Çok sevgili anayasa hukuku hocam İbrahim Kabaoğlu’nun bir sözü vardır. Hukuk, özgürlüğün çerçevesini çizer. Dolayısıyla biz bu çerçeveleri oluştururken hem sözleşmeler üzerinden hem de yasa üzerinden ilerliyoruz. İşte gelen bu sözleşmelerle birlikte elektriğinin geleceğinde de önemli sorulara yanıtlar bularak yol aldık. Bütün bunlar olurken birlikte hareket eden X Medya Art Müziği’nin kuruluş aşamasında da çokça dijital sanatla bir arada olma durumum söz konusu oldu. Gelen sorulara yanıt verdim. Orayı birlikte bir bakıma yeni gelen eserler üzerinden değerlendirdik. Bu nedenle de önemli bir adımdı. Bu sırada dijital sanatla çok iç içe olundu. Aynı zamanda gelen akıllı sözleşmelerde bu yolda araştırma yapmamı sağladı diyebilirim 

3- NFT dünyasına yeni adım atanlara önerileriniz neler?

NFT dünyasına yeni adım atanlara önerilerimin başında mutlaka temkinli olmaları gelecektir. Bir hukukçu olarak neticede bu konuda çok ciddi şekilde bir yasal tanımlama olmadığı gerçeğini söylemem gerekiyor. Söylemem icap eder. Bununla birlikte elbette var olan yasalardan ve de fikir ve sanat eserleri kanunundan destek alacaklardır. Ama mutlaka kanunen çerçevesi çizildiği zaman daha büyük bir koruma olacağını düşünmekte fayda var. Temkinli bununla birlikte yaratıcılığın esaslarında diledikleri gibi kullanmalarını öneriyorum. 

4- NFT dünyasından en çok takip ettiğiniz isimler kimler? 

NFT dünyasından takip ettiğim isimler açıkçası yine ülkemiz sanatçıları ve ülkemizdeki sanatçıların aktarmış oldukları, kodladıkları eserleri. Dolayısıyla yine arkadaşlarım, yine kendi yakınlarım, yine kendi müvekkillerim üzerinden ilerliyorum diyebilirim. Gayet keyifli, gayet güzel ilerleyen bir alana bununla birlikte blok zincirindeki iniş çıkışlı hareketlerin mutlaka doğru değerlendirilmesi icap ediyor. Ekonomiden ve hukuktan bağımsız bir alan olmadığını mutlaka söyleyelim. 

5- NFT’lerin geleceğine dair görüşleriniz neler? 

NFT’lerin  geleceğinden bahis açacaksak söyleyeceğimiz ilk şey yaratıcılık vurgusu olmalı. Elbette biz hukukçular mutlaka uyarılarımızı dile getiriyoruz. Mutlaka temkin diyoruz. Ama öte yandan sanatın da mutlaka sınırların yok edilmesinden ve sınırsızlıktan beslendiğini aklımıza tutmamız gerekiyor öyle değil mi? Bir yandan da şunu söylemeliyim zannediyorum, hukuk gerçeğin gücüyle ilerler. Yaratıcılık hayal gücüyle ilerler. Dolayısıyla ikisini de mümkün olduğunca güzel dengeleyerek bununla birlikte en önemli vicdanın ve aynı zamanda kamusal yararında önemini vurgulayarak ilerlemek icap ediyor.

Önceki

Akbank Sanat'ın Nisan Ayı Programı Sanat Ekosistemini Bir Araya Getiriyor

Sonraki

Selçuk Artut NFTFIVE'da

Total
0
Share